Kurum tarafından memurun teftiş faaliyetlerinde yetersizliği-başarısızlığına ait diğer bir somut argüman ve münasebet de ileri sürülemediğine işaret eden duruşma, memurun kıyafetiyle murakabe vazifesi arasında rastgele bir temas bulunmadığını, tersine bir durumun sendikal haklara, eşitlik ve hakkaniyet unsurlarına karşıt olacağını savundu. Memura, hem yönetmeliğe karşıt davrandığı hem de “kurumun mükellefe karşı temsili noktasında gerekli tertibi sağlamadığı” gerekçesiyle dış murakabe vazifesi verilmedi. Tıpkı duruşma, bu kararı da iptal etti.
Karar, istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle alındı. Yönetim duruşmasının bu kararının üst duruşmalar tarafından da kabul görmesi durumunda şayet sendika kararı da varsa memurların sakal tıraşı olmadan ve kravatsız olarak işyerine gelmesinin önü açılacak.
Kamu çalışanlarının işyerindeki kılık ve kıyafetleri “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Işçinin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik” ile düzenleniyor. Bir numara unsurda, “Bu yönetmelik, kamu çalışanının Atatürk devrim ve prensiplerine elverişli, uygar, aşırılığa kaçmayacak formda sade bir kılık ve kıyafette olmalarını, kılık ve kıyafette birlik ve bütünlük içinde bulunmalarını sağlamayı amaçlamaktadır” kararı mahal alıyor.
Yönetmelikte, kamu çalışanları için “Her gün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılmaz. Kravat takılır, kravatı örtecek halde balıkçı yaka yahut gibisi süveterler giyilmez” kararları bölge alıyor.
Memur-Sen ve bağlı sendikalar, yönetmeliğin değiştirilmesi için yıllardır “serbest kıyafet eylemi” yapıyor.
Dava konusu son vakada, İstanbul 10. Yönetim Mahkemesi’nin kararına nazaran süreç şöyle işledi: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İstanbul 1. Yer Müdürlüğü’nde şef olarak vazife yapan Memur-Sen’e bağlı Ulaştırma Memur-Sen İstanbul 2 No’lu Büro Idare Konseyi üyesi Murat Okur, üyesi olduğu sendikanın aldığı “serbest kıyafet eylemi” kararı doğrultusunda işyerine sakal tıraşı olmadan ve kravatsız gelmeye başladı. Bunun üzerine memur hakkında soruşturma başlatıldı. Memura, “belirlenen kılık ve kıyafet kararlarına hilâf davranmak” fiilini işlediği gerekçesiyle uyarma cezası verildi. Memur cezanın iptali istemiyle dava açtı.
Cumhuriyet