Bu yıl 5’incisi düzenlenecek Müzik Köyü’nde Türkiye, Yunanistan, İran, Almanya, Makedonya ve İspanya’dan 24 sanatçı yer alacak.
Müzik Köyü kurucularından ve proje koordinatörü Aytaç Gökdağ, “Müzik Köyü, köy kültürü ile kent kültürünün müzik zemini üzerinde karşılaşmasını sağlıyor, müzik zemini üzerinde çok kültürlü bir dünya sunuyor müzikseverlere” diyor. “Kültürel aksiyonların erozyona uğraması, Anadolu’da festival adı altında kendi sanatsal-kültürel gerçekliğiyle bile çok örtüşmeyen, özünde kültür aktarımını ve sanatsal üretimi içermeyen etkinliklerin yapılıyor olması Müzik Köyü düşüncesini doğuran etkenler arasında yer alıyor” diyen Gökdağ, şöyle devam ediyor: “Bunun yanında Anadolu’nun farklı köşelerinde kendi imkânlarımızla yaptığımız yerel kültür ve yerel müzik araştırmaları sırasında karşılaştığımız yerel müzisyenler Müzik Köyü düşüncesini besleyen önemli bir diğer unsur.
Pek çok eşsiz müzik geleneğinin zamana yenik düştüğünü de görmekteyiz. Kaybolmaya yüz tutmuş çeşitli müzik geleneklerini ve çalgıları programlarımıza her yıl almaya gayret gösteriyoruz. Böylelikle pek çok insanın daha önce direkt karşılaşmadığı müzik gelenekleri ve çalgılarla karşılaşmasını sağlıyoruz. Müzikal coğrafyanın politik biçimde belirlenmiş sınırlarla bir ilgisi yok. Müzik Köyü Bela Bartok’un ‘Topraktan kopuk olan her müzik ölmeye mahkûmdur’ sözünü benimseyen ve bütün müzik sevdalılarını toprağa temas etmeye çağıran bir projedir diyebiliriz. Müziğin salt notadan ibaret olmadığını, bir yaşam biçimi olduğunu, sosyolojik unsurlarla yakın ilişki içinde olduğunu ortaya koymak istedik.” 23 Mayıs’ta kayıtları başlayan Müzik Köyü için son başvuru 3 Ağustos.
Cumhuriyet
