Atakum’un Taflan Merkez Mahallesi’nde kurulan, Halk Yem Tesisi’nin dün gerçekleştirilen açılışı sırasında karşısında icra memurlarını bulan Atakum Belediye Başkanı CHP’li Deveci, bugün de mesainin ilk saatlerinde belediye binasında icra ile karşılaştı. İcra memurları başkanın makam odasını haczetti.
AKP’li eski belediye başkanı İshak Taşçı döneminden kalan borçlar nedeniyle odadaki makam koltuğu, makam masası, misafir koltukları, klima ve televizyona haciz işlemi uygulanırken Başkan Deveci, söz verdikleri projelerin ardı ardına hayata geçirildiği bir dönemde icra memurlarının Belediye kapısında sıraya girmesinin, açılış törenlerini basarak haciz işlemi uygulamasının tesadüf olamayacağını söyledi.
İcra memurlarının haciz işlemlerini yaptığı sırada Deveci, “Bu ülkede hukuku olmayan tek kişi belediye başkanı. Devlet memurunun hukuku, işçinin toplu sözleşmesi var. Alın koltukları da alın, hiç olmazsa belediye başkanının bir işe yaramadığını herkes görsün” diye isyan etti.
CHP’li Deveci, tepkisini şöyle dile getirdi:
“NERESİ DEVLET BUNUN?”
Belediyelerin Samsun esnafına borcu yaklaşık 600 trilyon. Devlete olan borçlarımızı durdurun, kredi açın, başımızda durun, herkes han hamam yapmasın, esnafa olan borcunuzu ödeyin. Kim bunu diyecek? Esnaf Odası Başkanı, ‘Bize daha bir şikayet gelmedi’ diyor. Dün Valilik’te toplantı vardı. Orada da dedim, ‘Baskı gücünüzü kullanın’ Bu da doğru bir anlayış değil. Ben devlette çalıştım. Benim bildiğim devlet, böyle bir devlet değil. Birinden diğeri ayrılamaz. Birisine 100 milyon kaynak aktarıyorsun, birinin elindeki Yalı Kafe’yi, arsayı alıyorsun. Oturduğu masayı sandalyeyi haczettiyorsun. Neresi devlet bunun? ‘Biz sizi istemiyoruz kardeşim, gidin bu ülkeden’ desinler, gidelim.
“300 MİLYON LİRA BORCU VAR”
Bu belediyenin 300 milyon borcu var. Bir önceki 5 yılında da 65 milyonluk mülk satılmış. Toplam 400 milyona yakın. Bu şehirde yaşıyorsunuz, 400 milyon nerede Atakum’da? Atakum’da 400 milyonluk yatırım yapılmış olsaydı ben de çivi çakmaz herkesin borcunu öderdim. Nerede bunlar? Avukatlık da kalmadı, ticaret de kalmadı, çöküyoruz.
“TÜM TÜRKİYE GÖRSÜN”
Bizim aylık gelirimiz 5.5 milyon TL. Haydi kaynak üretici belediye falan deyin. Tamam, buyursunlar en yetenekli belediye başkanı, belediyeci gelsin benim üretemediğim kaynakları bana göstersin. Ben de hakikatten beceremiyorsam bırakayım gideyim. ‘Yanlış yapmışım, ben buraya layık değilmişim’ diyeyim ya da bu yerel yönetimlerin gerçeğini tüm Türkiye görsün.
“BEN İSYAN ETMEYEYİM DE KİM ETSİN”
Siyaset yaptığım için bir meydana çıktığımda birisi gelip ‘Oğlumun altından koltuğunu, sandalyesini aldın’ demesin diye gitmedim. Şimdi ben işçinin maaşını, kıdem tazminatını veremez durumdayım. Kadere bak. Ben isyan etmeyeyim de kim etsin? Bu belediyenin ve buna benzer belediyelerin durumunu herkes görsün. Bana destek olsunlar. Bana oy vermek, destek olmak anlamına gelmiyor. Seçmeni de seçileni de Türkiye’yi yöneten herkes görsün. Birini 1 haftada çözüyorsun, öbürüne nefes aldırmıyorsun. Böyle bir yönetim anlayışı yok.
“KOLTUKLARI DA ALIN”
Sorun bir iki noktada değil ki her yerde sorun var. Belediye başkanının makam arabası olmuyor. Bu ülkede hukuku olmayan tek kişi belediye başkanı. Devlet memurunun hukuku, işçinin toplu sözleşmesi var. Alın koltukları da alın, hiç olmazsa belediye başkanının bir işe yaramadığını herkes görsün.
“ALGI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORLAR”
‘CHP’li belediye başkanı geldi, yönetemiyor, haciz memurlarının birisi geliyor, birisi gidiyor’ deniliyor. CHP’li başkanın günahı değil bu. Çocukluğumdan bugüne kadar; ben devlet memurluğu yaptım, yöneticilik yaptım, bir kuruş kamu zararına neden olduğumu birisi bulsun ve önüme koysun, bırakıp gidiyorum. Bunu ilk günden bu yana her platformda söylüyorum. Benim bir tek sermayem var, dürüstlük. Bundan da asla vazgeçmeyeceğim. Atakum’dan tüm Türkiye’ye dürüst, namuslu, çalmayan, çaldırmayan siyasetçi örneğini olması gerektiği gibi ilan ediyorum.
Cumhuriyet