UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener, Covid-19 aşısı ile ilgili partisinin tekliflerini yayınladığı bir görüntü ile duyurdu.
Bilim insanlarının, toplumsal bağışıklığa ulaşmak için nüfusun en az yüzde 60’ının aşılanması gerektiğini kaydettiğini hatırlatan Akşener, şu sözlerle hükümete seslendi:
“Virüsün daha bulaşıcı mutasyonlarının oluşması durumunda ise bu oran yüzde 80’lere ulaşıyor. Ne var ki, iktidarın açıkladığı bilgilere nazaran birinci etapta 50 milyon doz aşı alımı için muahede yapıldığını görüyoruz. Yani kişi başına iki doz yapılacağına nazaran, gelecek olan açılarla fakat 25 milyon vatandaşımızın aşılanabilmesi mümkün olacak. Gelişmiş ülkelerin altında olan bu oran maalesef ülkemiz için de yetersiz. Bu nedenle iktidarı her şeyden evvel nüfusumuzu dikkate alarak ivedilikle daha fazla aşı alımı için adım atmaya çağırıyorum.
‘AŞI DAĞITIMINDA EŞİTSİZLİĞE MÜSAADE VERİLMEMELİ’
Bunun yanında, hudutlu sayıda getirilen aşının; milletimizin sıhhati, ülkemizin ekonomik çıkarları ve fırsat eşitliğine ihtimam gösterilerek planlı ve adil bir halde uygulanması çok kıymetli. Tüm dünya üzere vatandaşlarımız da aşıya bir an evvel ulaşmayı bekliyor. Bu çok açık bir haktır. Bu sebeple aşını dağıtımında hiçbir eşitsizliğe müsaade verilmemesi gerekir. Başta Sıhhat Bakanlığı olmak üzere iktidarı bu hususta hassas davranmaya davet ediyorum. Milletimizin, devletine olan inancının sarsılmasına müsaade vermeyin. Tedarik ve dağıtımdaki sıkıntılar çözülene kadar, hastalığın yarattığı toplumsal maliyetleri en aza indirilecek adımları çabucak atın. Ayrıyeten aşıya erişimi, en azından sürü bağışıklığı düzeyine ulaşılana kadar kesinlikle ve kesinlikle fiyatsız olarak sağlayın.
Aşılama bugün başlasa bile bağışıklığın 28 ile 30 günde kazanıldığını göz önüne aldığımızda, mevcut önlemlerin ivedilikle gevşetilmemesi gerekiyor. Bağışıklık kazanım sürecinin yakından takip edilerek, dataya dayalı, disiplinli ve kademeli geçişin şimdiden planlanması çok değerli. Salgın üzere büyük bir krizi devlet ciddiyeti ile yönetmek bunu gerektirir. Fakat bu disiplin ve ciddiyetin izlerini iktidarın uygulamalarında maalesef göremiyoruz.”
Cumhuriyet
