Amerikan İlerleme Merkezi, ABD Lideri Joe Biden’ın devrinde, Türkiye-ABD bağlarındaki kriz noktalarını tahlil etti. Max Hoffman imzası taşıyan tahlilde, Türkiye’nin ABD ve onun Batılı müttefikleriyle kurduğu münasebetin yaklaşık 8 yıldır istikrarlı bir biçimde aşağı istikametli hareket sergilediğini belirtti.
Biden’ın Trump’ın yürüttüğü “bırakınız yapsınlar” yaklaşımını sürdürme mümkünlüğünün düşük olduğunu, dolasıyla da kaynayan uyuşmazlıkların 2021’de taşabileceği ve bağlarda kopmaya neden olabileceği belirtildi.
HALBANK NEDENİYLE YAPTIRIM KARARI
Tahlilde, Türkiye’nin Suriye, Irak ve Libya’ya askeri operasyonlar düzenlemesinin yanı sıra Yunanistan, Kıbrıs, Mısır ve Fransa ile Doğu Akdeniz’de yaşadığı gerginliğe dikkat çekilerek potansiyel kriz noktalarının devam edeceği vurgulandı.
Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemini büsbütün devreye sokması yahut ABD yaptırımlarına karşılık olarak Moskova ile daha derin işbirliği yapma mümkünlüğünün stratejik ilişkiyi tehdit etmeye devam ettiğine dikkat çekildi. Halkbank’a yönelik farklı yaptırım tehdidinin ise zati zayıflamış olan Türkiye iktisadını etkileyeceği belirtildi.
POTANSİYEL NOKTALAR
ABD’li niyet kuruluşunun raporunda, öngörülen birtakım potansiyel parlama noktaları üçe ayrıldı. Bunlar ise şu biçimde sıralandı:
1) İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü
2) Savunma tedariki ve stratejik ahenk
3) Bölgesel çatışmalar
İnsan hakları demokrasi ve hukukun üstünlüğü kısmı raporda şu formda değerlendirildi:
“Türkiye bu hususta kara bir tabloya sahip. Şimdiye kadar işlerin berbata gitmiş olması gerçeği, bu çeşit sorunların kolaylıkla tansiyonu artırabilmesinin bir nedeni olarak gösterildi, lakin bu durum ilgilerde kopuşa neden olmayacak. Erdoğan tarafından muhalifler mahpusa atıldı, belediye idarelerine atamalar gerçekleştirildi, seçimleri yinelenmeye zorladı ve basını da susturarak neredeyse yetkileri gasp eden otokratik yetkilere sahip oldu.”
BİDEN ŞAYET TEPEYİ DÜZENLERSE…
Biden, birinci yılında “özgür dünya uluslarının ruhunu ve ortak maksadını yenilemek” için global bir Demokrasi Tepesi düzenlerse burada çatışma noktasının doğabileceğine işaret edilerek şu kıymetlendirme de bulunuldu:
“Türkiye, en iyi ihtimalle, gerileyen bir demokrasidir. Şayet Biden, bu kelamını yerine getirirse, -ya Türkiye bir davet almayacak ya da Ankara’da öfkeye yol açacak- ya da sahip olmadıkları nitelikler nedeniyle tenkitlere maruz kalacak ve bu durum Erdoğan ve onun destekçilerinde misal bir öfkeyi uyandıracak.”
Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sistemi münasebetlerde gerginliği tırmandıran temel etken olmaya devam ediyor. Raporda Biden’ın, Türkiye’nin tam bir müttefik olup olmama ya da Rusya ile ikili oyuna devam edip etmeyeceği konusunda karar vermesi için baskı uygulayacağı belirtildi. Bu karar verilinceye kadar ABD bağlantıları rafa kaldıracak, o vakte kadar temel kurumsal bağları müdafaaya çalışacaktır. Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması şimdiye kadar atılan en değerli cezalandırıcı adım olsa da Erdoğan fikrini değiştirmemiş gözüküyor. Şayet Türkiye, Rusya ile ikinci bir mutabakat daha gerçekleştirirse Washington, Ankara’ya tüm savunma işbirliğini kesebilecek daha sert CAATSA yaptırımları uygulayabilir.
SURİYE’DE 2 KIYMETLİ NOKTA
Tahlilde geniş yer bulan Libya, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ın yanı sıra Suriye içinde kıymetli tahliller yer aldı. Raporda, Suriye’nin hem doğu hem de batısında Türkiye-ABD ve Türkiye-Rusya yine biçimlendirme mümkünlüğü bulunan 2 parlama noktasının olduğu belirtilerek bu yüzden Ankara’nın S-400’ler konusunda karar alması gerektiği belirtildi.
Cumhuriyet
