Üstün Lig’in 23’üncü haftasında Galatasaray, konutunda Medipol Başakşehir’i 3-0 mağlup etti. Müsabaka sonrası iki kadro teknik yöneticisi açıklamalarda bulundu.
Müsabaka sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Yöneticisi Fatih Terim, “Galatasaray için verimli ve keyifli bir maçı geride bıraktık. Bu kadar ağır bir trafikte herhalde bu türlü bir cümle kurmam çok olağan olsa gerek. Bugün sevindirici olan, oyunu farklı profillerde oynamamız ve oynayabilmemiz değerliydi. Bundan evvel vakit zaman direkt oyunla ilgili sorunlarımız vardı. Bugün bu eksikliğimizi hissettirmediğimiz bir oyun oldu. Bunun bilhassa ikinci devre için söyleyebiliriz. Birinci yarı 73-75’e yakın bir yüzeyde oynadık. Rakibimize pek top vermedik. Bu aslında bizim oyun tarzımız. Bu senaryonun olacağını ben söylemiştim maç öncesinde ki birebiri da oldu. İkinci devre pas yüzdesi takibimizdeydi. Galatasaray kadrosu bundan önce top kendisindeyken tehlikeli bir grup, artık top rakipteyken de tehlikeli bir kadro olduk diyebiliriz. Birinci golde aslında oyunun genelinde bir bek kusuru bekliyorduk. Baktığınız vakit rakibin penaltı dahil 3 şutu var isabetli. İkinci yarı hiç isabet yok. Sonradan Halil de atabilirdi, Onyekuru da atabilirdi. Farklı da olabilirdi ancak sonuçta 3 puan aldık memnunum. Kesinlikle eksiklerimiz var fakat her gün daha iyiye gideceğimizi düşünüyorum. Yeni katılan arkadaşlarımızla birlikte gücümüzün de daha yüksek olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
“FENERBAHÇE MAÇINDA GRUBUMA GÜVENİYORUM”
Hafta sonu oynayacakları Fenerbahçe derbisi hakkında da konuşan Fatih Terim, “Hafta sonu derbi oynayacağız. Her maç değerli fakat derbi daha da kıymetli. Rakip alanda oynamamız, burada oynamamız derbide fark etmiyor. Oynuyoruz daima. Ben grubuma güveniyorum, inanıyorum. Her zamanki futbolumuzu daha da gayret gücü yüksek bir halde oynayacağız. Açıkçası her maçın kıssası başkadır. Her maçın kıymeti de değişiktir. Kesinlikle ki biz kazanmışız ancak bir daha kazanırsak bu mana taşır. Ümit ederim orada yenip, öne geçmeyi ben de oyuncularımız da çok istiyoruz. Bunu inşallah başarırız, başaracak da güçteyiz, bir Galatasaray’ız” açıklamalarında bulundu.
Yapılan transferler hakkında gelen soruya ise deneyimli çalıştırıcı, “Bir transferi daha geride bıraktık lakin her vakit istekleriniz yerini bulmuyor. Çok da doğal, her istediğiniz olmuyor. Kimi isteklerimizin olmayışına alıştık, bizim orada pek günahımız yok lakin burada liderimizden, Abdurrahim Albayrak’tan, yönetiminizden övgüyle bahsetmek istiyorum; Scout grubumuzdan ve de sportif yönetici departmanından… Harikulade bir iş yaptılar, ellerinden gelenin fazlasını yaptılar; gerek ekonomik olarak, gerek mesai olarak. Vakit, limit, kolay değil. Paranız yok, gelen gelirler çok az, bunlar kolay işler değil. Benim verdiğim listenin aşağı üst bir kısmı yerine geldi. Gelmeyenlerle ilgili; isteyene değil gelmeyene neden gelmediğini sormak lazım. Teşekkür ediyorum onlara. Biz birçok şeyi sessiz sakin, ileriye dönük düşünerek yapmaya çalışıyoruz. Maçtan evvel de söyledim, mümkün olursa yakın bir vakitte listemi açıklayacağım. Temmuz ve ağustos için. Herkes kağıt kalemini hazır etsin, notunu alsın. Bu vakti vermek lazım. Onun toparlanması lazım, para da lazım. Öbür şeyler de gerekir. Allah ondan da geri koymasın bizi. Lakin bugün baktığımızda Mostafa’yı uzun vakittir istiyorduk, sağ bek Yedlin kıymetli bir transfer oldu, en yaşlımız o. Bu ideolojimi söylemiştim size. Gedson için buradan ayrıyeten da Rui Costa’ya çok teşekkür ederim. Kendisiyle görüştük. Kıymetli bir oyuncuydu, onu aldık. Bugün Mostafa’yı gördünüz. Gönül istiyor olağan öteki yerlere de öteki oyuncular alalım. Bence ocak ayında yapabileceğimizin en iyilerini yapmaya çalıştık. Henry zati bizim kendi oyuncumuz üzere. Daha önce getirebilseydik keşke. Halil bizim genç bir yeteneğimiz, çok şey bekliyoruz ondan” sözlerini kullandı.
“TRANSFER PERİYODU BİZE ÇOK BÜYÜK BİR İLETİ VERDİ”
Lider ve idarenin tüm çabayı gösterdiklerinin altını çizen Terim, “Bu transfer devri, bundan evvelki transfer devri bize çok büyük bir ileti verdi. Daima birlikte bir ortaya gelmek zorundasınız, tek beden olma mecburiyetiniz var dedi. Seyircimiz, taraftarımız, onlarsız olmuyor ancak onların nefesini, gücünü hissediyoruz. Hangi idare olursa olsun herkesin yardım etmesi gerektiğini, bir olup, birlikte olmanın gerektiğini hissettirdi. Dışarıyla bir uğraş vereceksek, burada Galatasaray’ın bütün istikrarlarına muhtaçlığımız var. Galatasaray bir ortaya geldiği vakit daha büyük bir topluluk halini alır. O yüzden zati hiçbir transfer yapmadığımız vakit da mazeret üreten, söyleyen bir adam değilim. Kabahatin kendimde olduğunu söyler geçerim lakin dediğim üzere ileride Galatasaray’a ve bize çok şey kazandıracak oyunculara yöneleceğimizi söylemiştik. Yakında merak etmeyin, açıklayacağım. Ondan sonra geri kalanına da bir sonraki transfer periyodunda yaparız. Gidecek, gelecekler olacak” dedi.
Terim, İngiltere Premier Lig gruplarından Liverpool’a transfer olan Ozan Kabak hakkında ise “Ozan’ın aramasına çok sevindim. İmzadan evvel aramasına çok keyifli oldum. Galatasaray bir evladını, dünyanın en büyük kadrolarından birine gönderiyor, gurur duyuyor ve muvaffakiyetler diliyoruz” halinde konuştu.
Medipol Başakşehir’de birinci maçına çıkan teknik yönetici Aykut Kocaman ise müsabaka sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi: “1 yıllardır uzaklardaydım. Bugün birinci kere başladık. Pek çok şey misal. Pek çok şey değişmiş. Kurallar bu. Oyunu da etkiliyor tabi. Taraftarın olmadığı ortam; deplasmanda da olsanız fark etmiyor, oyunu değiştiriyor. Coşkuyu yaratan en değerli faktör taraftar. Onun olmaması enteresan bir tecrübe. Daha evvel de seyircisiz maçlar oynadık fakat daima olması değişik bir tecrübe. Başakşehir ekibi geçen dönemin şampiyon ekibi. Başladıktan sonraki süreçte çok fazla dinlenemeden hem ligdeki maçların sayısı, birebir vakitte neredeyse mevt gurubu denebilecek Şampiyonlar Ligi’yle başladı. Bilhassa yüksek itimadının tesiriyle birinci 8 haftalık dönemi kendi ortalamalarının altında da olsa kabul edilebilecek bir durumda oynadı. Birinci 8 hafta içinde ortalaması bu türlü bir trafikte makuldü. Gençlerbirliği maçından sonraki süreçte bugün 14 maçta 2 galibiyeti olan bir ekip var. Önemli bir yorgunluğa düştüğünü düşüyorum ki bu zihinsel. Bu maçı oynadıktan sonra daha da pekişti kanılarım. Çok kolay gol giyen bir ekip haline geldi Başakşehir. Daima birinci 4’ün içinde olmuş, temel özelliği sistemli bir ekip olması, güçlü bir kadro olması. Bu ruhsal, zihinsel yorgunluğun tesiriyle ikinci bölgede oyunu kabul ettik. Sonraki ana planımıza geçtiğimiz andan itibaren de rakibi itmeye başladık. Kuvvetli ataklar yaptık, öne geçmek için fırsatlar bulduk fakat değerlendiremedik. Birinci yarıda abartı olacak lakin ceza alanımıza hiç giremediler. Donk’un inanılır üzere değil; 6 kişiyi geçen metrelerce giden, yay üzere giden topa Onyekuru’nun da beyniyle yaptığı şut kalemizde sonuçlandı. Geriye düşmek var olan ortamı külfetli hale getirdi. İkinci yarı oyunun denetimini aldık. Bilhassa 1-0 bittiği dönemde çevirebilecek durumlar oldu fakat beceremedik. Geçen maç yediğimiz golün gibisi bir goldü. Korner golünden sonra maçı çevirmemiz çok zordu. Üçüncü gol aslında bir taraftan da uygun olmadı. 3-0 maç ancak maçın yıldızı Muslera.”
Tecrübeli teknik adam, İrfan Can Kahveci transferine onay verip vermediği ile ilgili soruya da “Ben Başakşehir’e gelmeden evvel de transfer yol almıştı. Bu tip durumlarda oyuncular gitmeyi başına koymuşsa onaylamak ya da onaylamamak size düşmüyor. Bu mevzuya çok müdahil değilim” cevabını verdi.
Cumhuriyet
