Maç öncesine dönelim. Müsabakaya atanan hakem Zorbay Küçük’ün babası eski futbolcu Feyzullah Küçük’ün antrenörlüğünden girip, genç hakemin çocukken tuttuğu kadroya kadar irdelenen günlere. Twitter’ın çöplüğünde estirilen algılara..
Derken lig önderi ile lig 5.’si ortasındaki değerli maça atanan tecrübesiz Emre Malok üzerine yapılan spekülasyonlara…
Yanlış anlaşılmasın şu an şampiyonluk yarışında ne kadar grup var bu cümbüşün içindeydi…
Kendisini Zorbay Küçük’ün yerine koyun; üstüne de bir de Emre Malok ekleyin..
Hakikaten güç bir geceydi hakem Zorbay Küçük için.
Gördüğünü çalsa bir sıkıntı, çalmasa bir keder.
Çalamadı da zati. Maçın başlarında Onyekuru’ya Alanya savunmasının yaptığı net penaltıyı veremedi. Verse skor 2-0 olacak maç farklı yerlere evrilecekti.
Çabucak akabinde Babacar’ın Luyindama’nın başına sallladığı istem dışı tekmeye kırmızı kartını çıkaramadı. Meğer geçen ayki Beşiktaş-Galatasaray maçında Diagne’nin yaptığı hareketin aynısıydı. Karbon kopya. Hatta bu sefer futbolcunun kaşı da açıldı, kan aktı..
Ancak o kırmızı verse Zorbay Küçük kendine asılmak için ip arayacaktı Twitter denen karanlık mecrada muhtemelen.
Ve bu iki konumun akabinde Alanya gol ya da goller atsa Galatasaray, hak ettiği 3 puanı rakiplerine ikram etmiş olacaktı.
Bu da öteki bir arbede ortamı yaratacaktı.
Aslında ALanyaspor atabilirdi de golleri. Babacar, Davidson, Caulker, Salih sonradan Mustafa Pektemek inanılmaz fırsatlar buldular, Muslera’ya takıldılar. Bir manada Zorbay Küçük’ü de, “Penaltı-kart” uyarısı yapamayan Emre Malok’u da, MHK Lideri’ni da aslında kalesinde devleşen Muslera kurtardı.
Gelelim maça; Galatasaray, bu yıl 2 defa yenildiği Alanyaspor önünde oyuna akılcı başladı. Luyindama Babacar ile savaşacak, Marcao geriden oyun kuracak, Gedson kapalı 10 numara üzere Onyekuru ve Mustafa Muhammed’e top indirecekti. Bu taktik başlarda tuttu. Muhammed’in bir şutu direğe takıldı, Emre Kılınç bir gol attı, Onyekuru’nun bir penaltısı verilmedi, tekrar Mustafa topu dürtemedi.
Fakat ne olduysa 2. yarıda oldu.
Ya grup yoruldu. Ya Türk futbolunun geriye yaslanma hastalığı başladı.
Yorgunluk da hissettirmişti kendisini.
Son düdük 90 artı 5. dakikada çaldığında Galatasaray rahat bir nefes aldı. Önder geldiği Alanya’dan önder dönüyorlardı.
Üstelik güç deplasman sayısı 1’e inmişti; yalnızca Hatay kalmıştı fikstürde..
Cumhuriyet