FETÖ’ye yakınlığı bilinen Fettah Tamince’ye ilişkin Antalya’daki Rixos Lares Hotel’de staj yapan 16 yaşındaki Burak Oğraş, 2011 yılında otelin tesis ettiği pansiyonda hayatını kaybetti. 16 yaşındaki çocuğun cansız vücudu, pansiyonun önünde nokta alan ve içinde su olmayan havuzda bulundu. 9 Eylül 2011 yılında yaşanan hadiseyle ilgili sır perdesi aralanamadı.
Baba Murat Oğraş’ın tezine nazaran, oğlu dövüldü ve 2 buçuk katlı pansiyonun çatısından atıldı. Tekrar baba Oğraş’ın savına nazaran, aktif soruşturma yapılmadı ve otel sahibinin kimliğinin de tesiriyle vukuat örtbas edildi. Vakayla ilgili 2011 yılında savcı Ümit Yaşar Özdemir tarafından başlatılan lakin gelişme kaydedilemeyen soruşturmaya ait, 2014 yılında babanın gayretiyle 6 kuşkulu tespit edildi. Ümit Yaşar Özdemir’in emekli olmasının akabinde belgeyi Savcı Haki Çeliker devraldı.
BİNADAN 5 BUÇUK METRE İLERİ DÜŞTÜ
Vaka konumu inceleme raporunda, Burak’ın çatıdan düştüğü ve kesin vefat sebebinin intihar mı yoksa atılma mı olduğu konusunun netleştirilmesi için otopsi yapılması gerektiği belirtildi. Vaka noktası inceleme raporuna nazaran, binanın yüksekliğinin 11 metre, havuzun genişliğinin 6.5 metre, uzunluğunun 10 metre, derinliğinin 1,5 metre, havuzla bina arasındaki aranın ise 395 santimetre olarak ölçüldüğü belirtildi. Havuzun kenarındaki plastik ızgaranın kırık olduğu ve Burak’ın cesedinin içinde su olmayan havuzun 1,5 metre kadar içinde bulunduğu söz edildi. Yani Burak, binadan yaklaşık 5 buçuk metre ileri düşmüştü.
Vukuattan yaklaşık 4 buçuk ay sonra hazırlanan otopsi raporuna nazaran ise, kanında, idrarında, iç organ modüllerinde ve mide içeriğinde rastgele bir alkol ya da uyuşturucu örneğine rastlanmadığı, iki elinin tırnakları ve anal sürüntü örneklerinde diğerine ilişkin DNA profili elde edilmediği ve ölüm nedeninin yüksekten düşmeye bağlı vücut travması, kafatası ve etraf kemikleri kırığı ile birlikte iç organ yaralanması olduğu belirtildi. (YUKARIDA)
ULUSAL KRİMİNAL BÜRO: “BURAK DIĞERI TARAFINDAN BİR BIÇIMDE AŞAĞI DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR”
Vakayla ilgili Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görevlendirdiği Ulusal Kriminal Büro ise sözlerdeki çelişkilerden, hadise günü yaşananlardan yola çıkarak, Burak’ın evvel dövüldüğünü, sonra çatıdan atıldığını savundu. Ulusal Kriminal Büro’nun raporunda, “Burak ya tammüden yahut taksir sonucu düşmeden darbelenmiş, ölmüştür. Burak intihar etmemiş, oburu tarafından bir formda aşağı düşürülmüştür. Famili Pansiyon isimli lojmanda kalanlardan kimi kimselerin bu vakayla ilgili 1. aşamadan kesinlikle alakaları ya da haberleri olmadır” denildi.
Burak’ın öldürüldüğü kanaatinde olan Ulusal Kriminal Büro başkaca, Burak’ın bulunduğu yükseklikten mekana düşmesi sırasında, binayla cesedinin bulunduğu konum arasındaki 5.5 metrelik aranın mantığa aksi olduğu tespitini de yaptı.
DEVRIN EMNİYET YÖNETICISI VUKUATTAN BİR YIL SONRA RİXOS BAŞKANI OLDU
Burak Oğraş’ın babası Murat Oğraş, geçen yıl Independent Türkçe’ye verdiği haberde, vukuatın yaşandığı vakit Antalya Vilayet Emniyet Yöneticisi olan Ali Yılmaz’ın, hadiseden yaklaşık 1 yıl sonra emekli olarak Rixos Otelleri’nde idare heyeti üyesi olarak vazife aldığını hatırlatmıştı. Oğraş, hadiseyle ilgili Yılmaz’a ulaşmaya çalışmasını engelleyen ismin ise devrin Asayiş Büro Yöneticisi Nurullah Güler olduğunu söz etmişti.
Görüşmeyi engelleyen Büro Yöneticisi ve evraka bakan amir FETÖ’den ihraç edildi ve tutuklandı
Devrin Antalya Vilayet Emniyet Yöneticisi Ali Yılmaz, bu yıl 23 Nisan’da FETÖ’den gözaltına alınmış, savcılık tarafından özgür bırakılmıştı. Nurullah Güler ise 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünden sonra ilan edilen OHAL kapsamındaki KHK’larla ihraç edilmiş ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla tutuklandı. Başkaca, o devir soruşturmayı yürüten Cinayet Büro Amiri Turan Deniz de FETÖ’den ihraç edilerek tutuklanmıştı.
Baba Murat Oğraş, 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünden sonra, o periyot faaliyette olan Başbakanlık Muhabere Merkezi’ne (BİMER) yaptığı müracaatta, soruşturmayı yürüten polislerin bir kısmının FETÖ’den tutuklu olduğunu, bir kısmının da meslekten ihraç edildiğini belirtmişti. Başkaca, belgeye bakan Haki Çeliker isimli savcının kendisine, “Polise yazılı ve kelamlı olarak verdiğim talimatların hiçbirini yaptıramıyorum” dediğini de BİMER’e yaptığı müracaatta lisana getirmişti.
Baba Oğraş’ın soruşturmayı yürüten savcının kendisine söylediğini sav ettiği kelamları doğrulayan ise, savcı Haki Çelikler’in, 24 Haziran 2013 ve 29 Eylül 2013’te Asayiş Büro Müdüriyeti Cinayet Büro Amirliği’ne yazdığı metinler oldu. Savcı Çeliker, 24 Haziran 2013’te Cinayet Büro’ya, tekraren laflı talimat verdiğini ve talimat uyarınca araştırmanın titizlikle yürütülmesi gerektiği belirterek, kendisine süratli bir halde rapor sunulması ve haber verilmesini istedi.
SAVCININ TALİMATI TEKRAR KONUMUNA GETİRİLMEDİ
Çeliker, talimatı tekrar tarafına getirilmeyince, 29 Eylül 2013 tarihinde yazdığı tekit (üsteleme) yazısında, Cinayet Büro’ya ne tip süreçler yapıldığını sordu ve hem karşılık verilmesini hem de brifing verilmesini istedi. Ardından yaşanan gelişmede, Haki Çelikler baba Murat Oğraş’ın uğraşıyla tespit edilen 6 kişinin tabirinin alınması için 2014 yılının başında gözaltı talimatı verdi.
Hadisenin yaşandığı Rixos Otelleri’nin sahibi Fettah Tamince, Burak’ın hayatını kaybettiği süreçte Fethullah Gülen Cemaati’ne verdiği destekle biliniyordu. Tamince, bir röportajında 2012 yılında Milletlerarası Antalya Üniversitesi’ni o periyot şimdi “FETÖ olarak isimlendirilmeyen Gülen Cemaati’nin isteğiyle kurduğunu” söz etmişti.
Oğlunun vefatından sorumlu kimselerin ceza alması için bıkıp usanmadan savaş eden baba Murat Oğraş, geçtiğimiz günlerde arka arda toplumsal medya hesabından muhalefet partilerinden tesirli isimlere ulaştığı halde sesinin duyulmadığını yazdı ve ‘adalet’ diye haykırdı.
Oğraş’ın savaşı en büyük destek ise yeniden toplumsal medyadaki hassas yurttaşlardan geldi. Rabia Naz cinayetinin aydınlatılması için uğraş veren ve bu yüzden amaç haline geldiği için yurt dışına çıkmak zorunda kalan gazeteci Metin Cihan bu defa Oğraş cinayetinin tekrar gündeme gelmesini sağladı.
Metin Cihan bahisle ilgili olarak emniyetteki hizmetinden istifa edip Rixos’ta çalışmaya başlayan Ali Yılmaz’a ulaştı. Yılmaz, Metin Cihan’ı engelleyip vakası hatırlamadığını, trollerin kendisine linç kampanyasını başlattığını yazdı.
Baba Oğraş ise her gün istikrarlı bir biçimde adalet daveti yapmaya, oğlunun hayatını yitirmesinin akabinde gerçeklerin ortaya çıkması için yaptığı davetlere devam ediyor.
Cumhuriyet
