Türkiye’de son devirde çete yapılanmalarının yaygın biçimde görülür olması ve siyasetten ticarete, bürokrasiden yargıya birçok alanda tesirini artırması iktidara yakın kalemlerde de rahatsızlık yaratmaya başladı.
AKP’ye yakın Yeni Şafak gazetesinin müelliflerinden Prof. Dr. Ergün Yıldırım, bugün köşesinde hususla ilgili olarak durumun ulaştığı noktayı lisana getirdi.
Suriye’den çocukları ailelerinden “kiralayıp” İstanbul’a getirerek dilendiren bir çeteyi örnek veren Yıldırım, sorunun çok daha yaygın ve esaslı olduğuna dikkat çekerek “Türkiye, mafya başta olmak üzere çeşitli rantlar üzerinde çeteleşen kümelerle dolup taşıyor” dedi.
Parti, aşiret, akrabalık, cemaat, hemşehrilik küme yapıları etrafında ağır çeteleşmeler yaşandığını belirten Yıldırım, “Çetecilik artık mafyanın da ötesinde bir sosyolojiye ulaşmıştır bugün” vurgusu yaptı.
“Herkes ya kendi çetesini oluşturmak için uğraşa geliyor ya da çeteye katılmaya uğraş ediyor” diyen Yıldırım, yazısının son kısmında şu sözleri kullandı:
“Nefsi emmare toplumu dediğim toplum biçimi gelişmeye başlıyor. Beşerler çalışmaya, emeğe, eğitime ve alın terine kıymet vermiyor. Norm değerini kaybediyor. Toplum da emek ve üretim yerine ganimet ve talanla seferber oluyor. Bundan ötürü da yalnızca ahlak ve hukukta değil, iktisat alanında da buhranlar ortaya çıkıyor. Bu çete sıkıntılarıyla başa çıkmamız kural. Bunun için de bütün çeteleşme arayışları ve pratikleri hukuk önünde hesap vermek yanında ahlak açsından da gayri yasal olduğu her vakit hatırlatılmalı. Çete toplumuna dönüşmeden çeteciliğe ve çetelere karşı uzaklık şuuru içinde olmalıyız. Onları onaylayan sinemalara, dizilere ve toplumsal medya içeriklerine müsaade etmemeliyiz. Beşere, emeğe, ahlaka, donamına ve bireye bedel vermeliyiz.”
Cumhuriyet
