Türkiye Ormancılar Derneği, Ulusal Parklar’daki ormanların kısma açıldığını duyurdu. 2018 yılından bu yana dövizdeki yükseliş nedeniyle yurt dışından getirilen odun ham husus fiyatlarındaki maliyetlerin artması sonucu 24 milyon metreküp odun üretiminin (kesimi) Türkiye içinden karşılanması kararı alındığını bildirildi. Tomruk, lif ve laminat, parke üretiminde yararlanılan yonga kesiminde kullanılan odun ham unsur ihtiyacının Türkiye’deki ormanlardan sağlanacak.
Köprülü Kanyon Ulusal Parkında 94.477 metreküp, Termessos Ulusal Parkı’nda 176 metreküp, Beyşehir Mili Parkı’nda 5.703 metreküp, Kovada Ulusal Parkı’nda ise 948 metreküp ağacın kesim için müsaade verildiği açıklandı. Üretim ormanı olmayan korunması gereken alanlar olarak bedellendirilen Ulusal Parklar Yönetmeliği’ne nazaran ağaç kesitlerinin hukuksal ve bilimsel açıdan uygun olmadığı belirtildi.
Türkiye Ormancılar Derneği İkinci Lideri olan eski Ulusal Parklar Genel Müdürü Hüsrev Özkara ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Botaniği Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik ve Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Ormancılık Siyaseti uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Atmış mevzuyu şu halde kıymetlendirdi:
“ORMAN KANUNU 18 YILDA 29 KERE DEĞİŞTİRİLDİ”
“6831 sayılı Orman Kanunu 2000’li yıllara kadar 15 kez değiştirilmiş. 44 yılda 15 defa… Son 18 yılda ise 29 kere değiştirildi. Geçmişte de değiştiriliyordu, lakin ben bunu bugün siyasi iktidarın fütursuz hali olarak değerlendiriyorum. 16, 17, 18’nci unsurlar müsaade unsurlarıdır. Bu müsaade hususlarında ormanları art bahçe üzere görmeye başladılar. Olağanda istisna olarak sayılanlar şu anda istisna olmaktan çıktı. Son yıllarda 37 bin hektar (ağaç kesimi) yıllık müsaade veriliyor. Bilhassa; deniz kıyıları, turizme bahis olan yerler, maden alanları. Lakin o denli bir kolaycılık var ki. Adam diyor ki ‘Ben yol yapmadan çabucak gireyim şu köşeden.’ Yaşadım bunları. Ya arkadaş burası Ulusal Park buraya niçin giriyorsun?”
“ÜRETİMİN YÜZDE 76’SI TOMRUK, LİF VE YONGA BÖLÜMÜNDE KULLANILIYOR”
Prof. Dr. Erdoğan Atmış (Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Ormancılık Siyaseti uzmanı): Türkiye’de son yıllarda odun üretimi çok arttı. Yeni sayılara nazaran 2020 yılında 28,5 milyon metreküp odun üretildi. Bu sayı 2017’de 18,5 milyon metreküptü. Yalnızca 4 yılda Türkiye’deki odun üretimi 10 milyon metreküp arttı. Bu artış oransal manada yüzde 53,6’ya denk geliyor. Bu artışın içerisinde sanayi odun üretimi yüzde 59,5 artarken yakacak odun üretimi yüzde 23,8 arttı. Türkiye’de odun üretimi neden bu kadar süratli artıyor?
Bu üretimin yüzde 76’sı iki kesime üretim yapıyor, ‘Tomruk ve lif yonga eseri.’ Lif yonga levha işleyen endüstrinin kapasitesi yıllık sürece kapasitesi 14 milyon metreküpe geldi. Avrupa’da ve dünyada öncü olmakla övünen bir dal. Bu kesim bu büyümeyi planlarken hammaddenin değerli bir kısmını da yurtdışından ithal etmeyi düşünüyordu. 2018 yılında yaşanan o büyük döviz krizi nedeniyle bu bölüm büsbütün içeriye döndü ve Orman Genel Müdürlüğü üzerinde baskılar oluşturarak odun üretimi artışını hızlandırdı. Bizim ormanlarda yapılan çok odun üretimini sorgulamamız gerekiyor. Zira bu artış ormanlarımızı ekolojik manada yıkıma götürüyor.
Biyokütle bölümü (odun yakıp güç üreten sektör) de devreye girdi. Onlar da OGM’den odun talep etmeye başladı. Bu da yetmezmiş üzere OGM ve Ulusal Parklar Genel Müdürlüğü, Ulusal Parklar’da da odun üretimi için meta vermeye başladı. Ulusal Parklar korunan alandır ve oralarda odun üretimi yapmak yanlışsız değildir. Ulusal Parklar Türkiye ormanları içerisinde yüzde 4’lük alanı kapsıyor. Bu bölüm sahiplerini mutlu edebilmek ve ucuz hammadde verebilmek için ve Ulusal Parklar’daki yüzde 1’e denk gelen alanlarda da odun üretimine başlanılıyor.””
Cumhuriyet
