Habertürk müellifi Fatih Altaylı, Cougar tipi askeri helikopterin Bitlis’in Tatvan ilçesinde düşmesiyle 11 şehidin verilmesi üzerine dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Fatih Altaylı, “Hatırla” başlıklı yazısında, 11 şehidin verildiği kazayla ilgili üst seviye bir Hava Kuvvetleri mensubuyla yaptığı görüşmeyi aktardı.
Altaylı, Hava Kuvvetleri mensubunun kazayla ilgili, “Hava Kuvvetleri’nde şöyle bir gelenek vardır. Kararı pilot verir. İster döner kanatlı olsun, ister sabit uçağı uçuracak olan pilotun kararıdır uçup uçmamak” dediğini belirtti.
Fatih Altaylı’nın yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Gara’daki şehitlerimizi unuttuk bile.
Cougar helikopterde yitirdiğimiz 11 şehidimizi de yarın unutacağız Allah’ın müsaadesiyle.
Neyi unutmuyoruz ki esasen.
Hatırlıyor musunuz, corona yasaklarının tam arifesindeydi. Tam bir yıl evvel. 27 Şubat’ta.
İdlib’de, Balyun kasabasında Türk askerlerinin konuşlandığı binayı rejim güçleri, daha doğrusu Rus uçakları bombalamıştı…
Kaç askerimizi kaybetmiştik anımsıyor musunuz?
Ben hatırlatayım.
34. Yazı ile otuz dört. O da en azından. Enkaz altında kalan var mı yok mu hala emin değiliz!
Corona gürültüsüne kurban gitmişti 34 evladımızın cenazeleri de, anıları da.
Muhtemelen unuttunuz bile çoğunuz.
Giden gidiyor.
Nasıl gittiklerini, niçin gittiklerini bile öğrenemeden unutuyoruz.
Halkımız hassaslığını sergiliyor bir iki gün.
Bayraklı, askerli toplumsal medya paylaşımları, biraz lanet okuma, biraz teröre küfür falan.
Görev tamam.
Ortada bir toplumsal medya fenomeni saçma sapan bir imaj koymuşsa birkaç gün de ona öfke.
Dört dörtlük vatanseverlik.
Sonrası yok.
Hele hele bir salak ortaya çıkıp ‘Ne oldu, niçin öldüler, bir kusur mı var, bir soruşturma yapılacak mı?’ falan derse bir de ona ihanet, terörle çabayı zafiyete uğratma suçlaması yapıldı mı sıkıntı tam kapanır.
Bingöl’deki kazanın sonraki günü sordum.
‘Bu Cougarlar oranın kaidelerine uygun değil niçin hala orada uçuyor’ diye.
‘Bu helikopterlerde 39 kişiyi kaybettik, ikisi general. TSK’ya PKK bu kadar üst seviye ziyan vermedi’ diye.
‘Bu helikopterleri Tansu Çiller, siyasi nedenlerle almıştı. Bunlarla askerlerimizi niçin tehlikeye atıyoruz’ diye.
Trollerden çok küfür yedik, ‘O helikopterler VIP’leri bile uçuruyor, sen diyorsun hain Fatih’ falan dediler.
Nasıl anlatacaksın bunu yazan ahmak gurursuza ‘VIP dediğin onunla kentten şehire gidiyor düz ovada, dağda karda kışta savaşa değil’ diye.
Resmi makamlardan ise tek söz gelmedi haliyle.
Aslında beklemiyorduk da.
Ancak birtakım hava kuvvetleri mensupları ve bu helikopterleri kullanmış kimi pilotlar aradılar.
– Bu helikopterleri Hava Kuvvetleri istemedi ve almadı.
– Makus helikopter değildir lakin savaş helikopteri değildir. Bölgeye uymaz.
– Hantaldır.
En farklı bilgiyi ise üst seviye bir Hava Kuvvetleri mensubu verdi.
‘Fatih Bey’ dedi, ‘Bu kaza muhtemelen hava şartlarından oldu. Olağan koşullar altında o havada uçmaması gerekirdi muhtemelen. Hava Kuvvetleri’nde şöyle bir gelenek vardır. Kararı pilot verir. İster döner kanatlı olsun, ister sabit uçağı uçuracak olan pilotun kararıdır uçup uçmamak. Yolcu, Hava Kuvvetleri Kumandanı bile olsa pilot uçamayız derse o uçak kalkmaz. Kara Kuvvetleri’nde bu türlü bir gelenek var mı bilmiyorum. Keşke o havada havalanmasalardı.’”
Cumhuriyet