Eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, HDP’nin kapatılması için türel koşulların daha evvel oluştuğunu söyleyerek, açılan dava için, “Bugün buna tevessül edilmesi başlı başına bir siyasi karar” dedi. Hukukçu Cihan Arık ise “Kapatma ve kısıtlamalar mağduriyet yaratır, bu mağduriyetin sonuçları farklı noktalara götürebilir. Parti kapatmaktan çok yaptırımların tercih edilmesinin daha makul ve mantıklı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Hukukçular HDP’ye açılan kapatma davasını Cumhuriyet’e kıymetlendirdi. Kapatılma davasının siyasi mi hukuksal mi olduğu tartışmasına değinen Yücetürk, “HDP esasen İmralı’da, ‘çözüm’ masasında kurulan, genel liderini da şahsen Abdullah Öcalan’ın belirlediği bir parti. Bu bile bizim maddelerimize nazaran kapatma için kâfi bir sebep” dedi. HDP’nin, “Çözüm Süreci”nde muhatap alındığını, Dolmabahçe Mutabakatı’nda taraflardan olduğunu söyleyen Yücetürk, “O periyotta bunların hiçbirisi sorun olarak görülmemişti. Zamanlama prestijiyle büsbütün siyasi bir karar sonucu kapatma davası açıldığını düşünüyorum” diye konuştu.
Kapatmanın zıt tepebileceğini söyleyen hukukçu Arık ise “Geçmişte kapatılanlar ve sonradan açılanlar ortada. Kapatma ve kısıtlamalar mağduriyet yaratır, bu mağduriyetin sonuçları farklı noktalara götürebilir. Parti kapatmaktan fazla yaptırımların tercih edilmesinin daha makul ve mantıklı olduğunu düşünüyorum” sözlerini kullandı. HDP’li Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığın kaldırılması ile parti kapatmanın tıpkı gün gerçekleşmesinin ‘’siyasi mühendislik’’ olduğunu düşündüğünü aktaran Arık, şubat ayının başından mart ayının 16’sına kadar geçen süreçte AYM’nin partilere ait mali kontrol kararlarını açıkladığını, Yüksek Seçim Kurulu’nun da hangi partilerin seçime girebileceğini belirlediğini söyledi. Arık, “Resmi Gazete’yi tararsak, erken seçim olacağı gözüküyor. Partiler de olağan genel şuralarını tamamlıyor. Büyük bir siyasi mühendislik” dedi.
Cumhuriyet
