Koronavirüs pandemisinde aşılamanın belli bir seviyeye ulaşmadan maskesiz bir hayatın düşünülemeyeceğini tabir eden Dr. Rıdvan Karaali, “2021 yılı için şimdiye kadar olduğu üzere devam edecek. Avrupa’dan gelen haberler salgının üçüncü dalgasının başladığı tarafında. Ülkemizde de olaylarda da artış var. Hastaneye şimdi yansımasa da önümüzdeki mart ve nisan ayı bu açıdan dikkat etmemiz gerekecek. Aşılamanın toplumun muhakkak bir seviyesine ulaşana kadar bahsettiğimiz tedbirlere uymaya devam edeceğiz. Bu yalnızca ülkemizdeki aşılama için de kâfi değil, dünya genelinde ülkelerde aşılama muhakkak bir seviyeye gelene kadar mevcut tedbirlere devam etmeliyiz” dedi.
“DİĞER HASTALIKLARIN BULAŞ RİSKİNİ DE ENGELLİYOR”
Öte yandan, bilhassa dönemsel salgın vakitlerinde enfeksiyonların bulaş riskini düşürmesi nedeniyle maske kullanımının ehemmiyetine değinen Dr. Karaali, “Geçmişe baktığımızda SARS, 2002-2003 yılında Çin’de çıktığında o devirdeki Asya ülkelerinde mevsimsel salgın devirlerinde maske kullanım alışkanlığının olduğunu gördük. Münasebetiyle bu kadar ses getiren koronavirüs sonrasında tahminen de yıllarca toplumda makul bir bölümü kalabalık alanlarda salgın devirlerinde maske kullanmaya devam edecek. Bundan sonraki yaşantımızda daha haşır neşir olacağız. Asya ülkelerinde daha çok kalabalık ağır toplu taşımada, AVM’de, toplantı alanlarında 2002’den beri maske takma alışkanlığının devam ettiğini gördük. Bizim ülkemizde ekim-kasım ve mart-nisan ayları salgın devirdir. Bir varsayım çıkarırsak pandemi sonrası maske alışkanlığı devam edecektir. Salgın devrinde maskenin değeri kanıtlandığı için hastalığı geçirmiş, etrafında görmüş şahıslar bu korkuyla maske kullanacaklardır” diye konuştu.
Cumhuriyet
