Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Şurası Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda virüslerin yaşama, çoğalma ve mutasyon biçimlerini anlatarak değerli bildiriler verdi.
Twitter üzerinden açıklama yapan Özlü, ”Virüsün emeli bizi öldürmek değildir. Zira biz ölürsek, taşıdığımız virüsler de ölür. Virüs ömür döngüsünü sürdürmek, yeni hassas hücreler bulup onların alt yapısını kullanarak çoğalmak için gerekli güç ve ortamı, canlı hücreye girip, organellerini kullanarak bulur” dedi.
‘ÖLÜM, BU PERIYOTTA ORTAYA ÇIKAR’
”Virüs yaşayabilmek, çoğalabilmek için hücredeki hayatın devamına muhtaçtır. Münasebetiyle, virüsün hücreyi ve canlıyı öldürmesi, aleyhine bir durumdur. Giderek daha fazla hücreyi işgal ederek bizimle birlikte yaşamak velev. Virüsün giderek daha fazla hücreyi işgal etmesiyle bağışıklık sistemimiz devreye girer. Virüsün işgal ettiği hücrelerimize saldırarak virüsü ve enfeksiyonu durdurmaya çalışır. Bu efor, vakitle denetimden çıkıp terminatör işlevine dönüşerek, bize zarar vermeye başlar. Mevt, bu periyotta ortaya çıkar. Yani, virüsü öldüreyim derken, bağışıklık sistemimiz bizi öldürür. Bu aşamada bağışıklık sistemimizi ilaçlarla baskılayarak yaşamaya, kendimizi bağışıklık sistemimizden muhafazaya çalışırız”
NEDEN BIRTAKIM INSANLAR HAFİF ATLATIYOR?
”Covid-19 virüsüyle enfekte olanların kimilerinin hiç semptom vermeden enfeksiyonu geçirirken, öteki kimilerinin hafif, orta ya da çok ağır tabloda seyretmesi; kimilerinde ölümcül olması da, muhtemelen bağışıklık sisteminin verdiği reaksiyonların farklılığıyla bağlantılıdır. Virüs, direkt olmasa da bu süreci tetikleyerek ölümümüze sebep olur. Devirle virüsler bu cins yıkıcı süreçleri tetiklemeden organizmada yaşamayı öğrenirler, yani mutasyon geçirirler. Mütemadi yahut mevsimsel döngü ile bizimle ömürlerini sürdüren çok sayıda virüs vardır”
‘BUNU VİRÜSLERDEN ÖĞRENMELİYİZ’
”Mutasyonlar, bir hedefe dönük planlı değişimler olmayıp, rastlantısal olarak ortaya çıkar. Hayatta kalmasına yarayacak cihette mutasyona uğrayan virüsler, başkalarının arasından seçilerek öne çıkar. Koca dinozorların yok olduğu dünyamızda, virüsler, sahip oldukları bu mütemadi değişim özellikleriyle varlıklarını sürdürmeyi ve değişen hayat koşullarına entegrasyonu başarmışlardır. Sonuç: virüsler, içinde yaşadıkları canlıyı öldürmeden, simbiyotik bir hayat sürmeyi öğrenerek hayatta kalabiliyorsa; biz de yerküremize ve gayri canlılara zarar vermeden, tabiatla entegrasyonlu bir hayat biçimi geliştirerek hayatta kalabiliriz. Bunu virüslerden öğrenmeliyiz.”
Cumhuriyet
