Besin güvenliği ve güvenilirliği konusunda kaygı, kaygı ve güvensizlik yaratarak tüketicinin tüketim alışkanlıklarını olumsuz etkileyen gerçeğe karşıt yayınları “yanıltıcı yayın” olarak tanımlayan ve yanıltıcı yayın yapanlara 20 bin ile 50 bin lira arasında değişen ceza verilmesini öngören yasa teklifi TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edilmişti. Düzenlemenin, ekim ayında TBMM Umum Kurulu’na gelmesi bekleniyor.
MECLİS’E SALGIN DA GELDİ
Teklifi, Cumhuriyet’e pahalandıran CHP’li Aygun, “değişikliğin suistimale açık olduğunu” söyledi. Aygun, “Konuşmacının yanında yayıncı kuruluşa da ceza verilmesi gündemde. Söylemler şahısları bağlar. Bu, yayın prensibiniz uyuşmuyorsa ‘Ben size bir biçimde ceza keserim’ demek. Değişiklik, çok olağan bir formda zapturapt altına almakla ilgili. Değişiklikten sonra bir bilim adamı konuşabilir mi? Bir soruya cevap verebilir mi” reaksiyonunu gösterdi. CHP’li Başevirgen ise yasa teklifinin hazırlanma sürecinde meslek odaları başta olmak üzere kimseye danışılmadığına ve teklifin dikkatlerin koronavirüs salgını üzerindeyken Meclis’e getirildiğine işaret etti.
‘KEYFİ CEZA’ UYARISI
Yanıltıcı yayın tarifinin hudutlarının açık çizilmesi gerektiği davetinde bulunan Başevirgen, “Aksi durumda, besin güvenliğine ait bilim kişileri, dernekler, üniversiteler ve meslek odalarının yapacakları açıklamalar keyfi olarak cezaya tabi tutulabilecektir” dedi. Rastgele bir yayının yahut açıklamanın yanıltıcı olduğuna hangi kurum ya da konseyin, hangi ilmî ölçütlere nazaran karar vereceğinin açıkça belirtilmesi gerektiğini söyleyen Başevirgen, “Yanıltıcı yayın kavramının altında bir tasavvur ve tabir özgürlüğü handikabı var. Bu, bir vade sonra sansüre dönüşür” sözlerini kullandı.
Cumhuriyet
