Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bildiride imzası bulunan 104 emekli amirallerden gözaltına alınan Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Ender Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ, Ali Sadi Ünsal ile tabire çağrılan Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat, gece saatlerinde Ankara Nöbetçi Sulh Ceza hakimliği kararıyla, ‘yurt dışı çıkış yasağı ve bulundukları vilayetli terk etmeme’ isimli denetim kararları uygulanarak özgür bırakıldı.
‘WHATSAPP KÜMESİNDEN RAHATSIZLIKLARIMI LİSANA GETİRDİM’
DHA’nın haberine nazaran soruşturmayı yürüten savcı tarafından bildiriyi hazırladığı gerekçesiyle tutuklanması istenilen tek kişi olan emekli amiral Ergün Mengi’nin Sulh Ceza Hakimliğinde verdiği tabir ortaya çıktı. Tabirinde emniyet ve savcılık sözlerini tekrar ettiğini belirten Mengi, “Medyada yer alan kamuoyunun bildiği ‘sarıklı amiral’ ile ilgili haberler konusunda benim de içerisinde bulunduğum WhatsApp kümesinden rahatsızlıklar lisana getirmiştim. Buna yönelik telaşlarımız konusunda ne yapmamız gerektiği konusunda tam bir uzlaşma sağlanamadı. Yalnızca benim rahatsızlığım değil, evrak içeriğinden de anlaşılacağı üzere birçok emekli askerin rahatsızlığı kelam konusu olmuştu. Bu olaydan ve konuşmalardan sonra 3- 5 gün geçti. Daha sonra yeniden bu WhatsApp kümesinde 2020 yılında emekli büyükelçilerin birtakım gelişmelerden ötürü rahatsızlıklarına ait kamuoyuna duyurdukları bildiri gündeme geldi” dedi.
‘BAŞLIK VE İÇERİĞİNDEKİ BÜTÜN İBARELER İŞTİRAKÇİLERİN KATKISI İLE OLMUŞTUR’
Bilgi notu hazırlaması tarafında kendisine emekli olan sevdiği bir kumandanının tavsiyede bulunduğunu anlatan Mengi, “Ben bunun üzerine konusu yalnızca Montrö olan bir metin kaleme aldım. Kamuoyunda Montrö Sözleşmesi’ne yönelik olumsuz algı oluşturabilecek gelişmeler nedeniyle denizci hassasiyeti kapsamında Montrö Boğazlar Mukavelesi’nin değeri, egemenliğimizin sağlanması, bu antlaşma sayesinde elde ettiğimiz kazanımlar, 2’nci Dünya Savaşı’nda bu muahede sayesinde tarafsız kalışımız, Boğazlar Komitesi’nin kaldırılıp egemenliğin yalnızca bize bırakılması konusunda uzunca bir metin hazırladım. Bunu da mensubu olduğum WhatsApp kümesine sunduğumuzda beğenenler de oldu beğenmeyenler de. Daha sonra soruşturmaya husus olan açıklamayı evrak kapsamında da anlaşılacağı üzere emekli olan Feyyaz Öğütçü taslak metin olarak hazırladı. Bu metne de yeniden WhatsApp kümesinde girdiler, çıktılar oldu. Birinci Montrö konusunda taslağı ben hazırladığım için ikinci hazırlanan bu metin benim üzerime kaldı. Öbür bir deyişle; bu metnin de daktilo memurluğu benim vazifem üzere oldu. Yeniden belgeden da açıkça anlaşıldığı ve sübuta erdiği üzere ikinci metne de birtakım girdiler oldu. Bunları WhatsApp kümesindeki herkes fikrini beyan ederek yapmıştır. Ben de bu katkılar çerçevesinde taslağı ferdî bilgisayarım üzerinden her kezinde güncelledim. Fakat metne ek edilen başlık ve içeriğindeki bütün ibareler iştirakçilerin katkısı ile olmuştur” tabirlerini kullandı.
‘İFADE HÜRRİYETİ KAPSAMINDA BASIN AÇIKLAMASINDA BULUNDUK’
İkinci metinde ‘sarıklı amiral’ haberleri ile ilgili hassasiyeti lisana getiren bir paragraf bulunduğunu aktaran Mengi, şunları söyledi:
“Bu paragrafın emeli; 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde misyonda olan 55 amiralin 33’nün bilfiil bu darbeye iştirak edip, darbeci sıfatını almaları nedeniyle bu çeşit olayların tıpkı biçimde ve misal teşebbüslere yol açabileceği telaşını lisana getirmekti. Bu paragrafta da belirtilen sözler bana ilişkin olmayan, kümede tartışılıp en son hali verilen sözlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da duyuru sonrasında gerek Montrö Kontratı, gerekse ‘sarıklı amiral’ haberleri ile ilgili olarak bizimle birebir tarafta kaygısını lisana getirmiştir. Yayımlamış olduğumuz dokümanda rastgele bir kabahat ögesi bulunmamaktadır. Denizciler olarak söz hürriyeti kapsamında basın açıklamasında bulunduk.”
Cumhuriyet
