CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün Genel Merkez’de bir basın toplantısı düzenledi. 128 milyar dolar için Merkez Bankası’nın sorumluluğu Hazine ve Maliye Bakanlığı’na, Bakanlığın ise Merkez Bankası’na attığını tabir eden Öztrak, “Anlaşılan 128 milyar dolar yakar top oldu. Kimse elinde tutmak istemiyor. Fakat ne mevcut Bakan, ne de Merkez Bankası Lideri rezervlerin, döviz piyasalarına müdahale yetkisiyle bir arada, Hazine’ye neden devredildiğini, ya da Hazine’nin bu süreçlere neden ortak edildiğini bir türlü açıklamıyor” dedi.
ERDOĞAN SİYASETİNİN FİNANSMANINDA KULLANILDI
Döviz rezervlerinin buharlaşmasına neden olan art kapı operasyonlarının Erdoğan siyasetinin finansmanında kullanıldığını söz eden Öztrak, “Erdoğan Şahsım Hükümeti, 2019’un Mart ve Mayıs aylarında, yani Mahalli Yönetim seçimi ve yenilenen İstanbul seçimi öncesinde, Merkez Bankası kasasına girmesi gereken, yaklaşık 25 milyar dolarlık döviz rezervini, art kapı operasyonlarıyla buharlaştırmış, siyasi ikbali için çarçur etmiştir” diye konuştu. Yeni Merkez Bankası Liderinin da, açıklamasında art kapı operasyonlarının 2017’den bu yana yapıldığını itiraf ettiğinin altını çizen Öztrak, “Yani, rezervlerdeki erime salgından çok evvel başlamıştır. Gerçekler ortadadır. Erdoğan Şahsım Hükümeti milletin dövizlerini, tek adam vesayet rejimi inşa sürecinde kullanmış; salgın ise rezervlerdeki erimeyi hızlandırmış ve görünür kılmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
NE İKTİSADİ NE TÜREL NE DE VİCDANİ
“Milli rezervlerimiz, tek bir kişinin siyasi hırs ve ikbali için kullanılmıştır. Bu, ne ekonomiktir, ne hukuksaldır, ne vicdanidir, ne de ahlakidir” diyen Öztrak, bu siyasi hırsın bugün Türkiye’yi döviz ve faiz baronlarının elinde oyuncak ettiğini söyledi. Yaşananların “dünya iktisat ve finans tarihine geçecek bir skandal” olduğunu vurgulayan Öztrak, “Ortada, çok büyük bir kamu ziyanı vardır. Bugün 128 milyar doları yerine koymaya kalksak bile, 5,30’dan, 5,90’dan, 6,80’den yani sattığımız fiyatlardan bu dolarları alamayız. Bunlar dünyanın her yerinde sorulur, sorgulanır” dedi.
Hem Hazine ve Maliye Bakanı’nın hem de Merkez Bankası’nın yeni liderinin, yapılan süreçlerin desteği olarak Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası ortasında 2017 yılında imzalanan bir protokolü gösterdiğini tabir eden Öztrak, Erdoğan Şahsım Hükümetine, Hazine ve Maliye Bakanı’na ve Merkez Bankası Başkanı’na şu soruları yöneltti:
Soru 1: Bu protokolün varlığını dört yıl boyunca kamuoyundan neden sakladınız?
Soru 2: Özgür dalgalı kur rejimini fiilen ortadan kaldıran bu art kapı uygulamalarını ve yapılan süreçleri, kamuoyundan bu güne kadar neden sakladınız?
Soru 3: 2017’den sonra, Hazine döviz piyasalarına müdahale ederken Merkez Bankası yayımladığı tüm siyaset metinlerinde, Türkiye’de özgür dalgalı kur rejimi uygulandığını söyledi. Milletimizi ve dünyayı neden yanılttınız? Sebep olduğunuz itimat kaybını, nasıl telafi etmeyi düşünüyorsunuz?
Soru 4: Döviz rezervlerinin idaresi ve piyasalarda döviz süreçleri yapan oda, Merkez Bankası’nın harimi ismetidir. Merkez Bankası’nın harimi ismetine siyasetin elinin girmesine neden müsaade verdiniz? Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın, döviz rezervlerini yönetme yetkisi kim tarafından, neden ve hangi maksatla elinden alındı ve damadın idaresindeki kurumlara devredildi?
Soru 5: Bu süreçlere mesnet yaptığınız protokol Hazine’ye, kamu bankaları eliyle döviz piyasasına müdahale etme yetkisini açıkça veriyor mu?
Soru 6: Bu protokolün yasal desteği olarak Merkez Bankası Lideri, 2 Temmuz 2018’den sonra yürürlükten kalkmış bir kanun hususuna atıf yapıyor. Bu durumda Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2 Temmuz 2018’den sonra, kamu bankaları eliyle döviz satmaya devam etti mi? Ettiyse hangi yetkiyle etti?
Soru 7: Mahalli yönetim seçimleri öncesinde, 17 Ocak 2019 tarihinde, 4059 sayılı Maddede yapılan bir değişiklikle Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi’ne üye kurum ve kuruluşların, “Yetkileri dışında alınacak önlemleri belirleme ve uygulama yetkisi” Cumhurbaşkanı’na verildi. Bu çerçevede; Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatını kullanarak, Merkez Bankası rezervlerinin olağandışı metotlarla satılması için bir karara imza attı mı? Merkez Bankası ve/veya Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yazılı ya da kelamlı talimat verdi mi?
Soru 8: 2017 Şubat ayından bu yana, Hazine’nin talimatıyla kamu bankaları eliyle hangi tarihlerde, ne kadar döviz, kimlere satıldı?
Soru 9: Hazine talimatıyla kamu bankaları üzerinden satılan dövizlerden birilerinin evvelden haberi oldu mu? Döviz piyasalarına yapılacak müdahalelerin dışarıya sızmaması ve bilhassa “içeriden öğrenenlerin ticaretinin” engellenmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile kamu bankalarında ne tıp önlemler alındı?
Soru 10: Merkez Bankası ve Hazine ortasında imzalanan bu protokolün ayrıntılarını kamuoyuyla ne vakit paylaşmayı düşünüyorsunuz?
Cumhuriyet
