Siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararının iptali için Danıştay’a başvurmuştu. Lakin yargı kararı beklenmeden Türkiye, 22 Mart’ta Avrupa Konseyi’ne, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı çekildiğini bildirdi. CHP milletvekili Sera Kadıgil bu gelişmeyi Meclis gündemine taşıdı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Kadıgil, “Yapılan bildirime temel teşkil eden Cumhurbaşkanlığı kararının iç hukukta yargıya taşındığı Avrupa Konseyi’ne resmi olarak bildirilmiş midir? Bildirilmesi düşünülmekte midir” sorularına cevap istedi.
Kadıgil, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede iktidarın yaptığının yasal sonuçları olacağını söyleyerek Meclis’te alınan bir kararın Cumhurbaşkanlığı kararıyla kaldırılamayacağını vurguladı. AKP’nin “yaptım oldu” pratiğini milletlerarası alana taşıdığını vurgulayan Kadıgil, “Sözleşme yok kararında bir fermanla ‘fiili olarak’ 1 Temmuz prestijiyle yok edilmiş olacak” dedi. Hususun Danıştay sürecine de değinen Kadıgil, “Talep; yalnızca kararın iptali değil, kararın desteği olan, Cumhurbaşkanı’na memleketler arası mutabakatlardan çıkma yetkisi veren kararnamenin de anayasaya alışılmamış olduğunun tescillenmesi. Kararın anayasaya karşıtlık gerekçesiyle AYM’ye götürülmesi. Danıştay yol açtığı ziyanlar nedeniyle yargılama sonuna kadar yürütmeyi durdurma kararı verirse Avrupa Kurulu, yargı sürecinin sonuçlanmasını bekleyecek ve mukavele yürürlükte kalacak” diye konuştu.
Cumhuriyet