Konya’nın merkez ilçesi Karatay’da, 8 Mart akşamı, meydana gelen olayda, apartman vazifelisi İsmail Kılınçer, 31 yaşındaki eşi Rabia Kılınçer’i pazara gönderdikten sonra oğlu Hüseyin Kılınçer’i yere yatırıp, bacaklarının ortasına alarak, elleriyle boğdu.
Meskenden çıkıp, kapıyı kilitleyen Kılınçer, polisi arayarak, “Ben birini öldürdüm” diye ihbarda bulundu. Bunun üzerine meskene gelen polis grupları, cansız vücuduyla karşılaştığı Hüseyin Kılınçer’in, İsmail Kılınçer’in oğlu olduğunu belirledi.
Hüseyin Kılınçer’in cansız vücudu, otopsi için Konya Kent Hastanesi’ne kaldırıldı. Hüseyin Kılınçer’in cenazesi, otopsinin akabinde teslim alınıp, götürüldüğü Ilgın’ın Çiğil Mahallesi’ndeki Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.
“ONU ÖLDÜRECEĞİMİ ANLATTIM, ÖZÜR DİLEYEREK ÖPTÜM”
Gözaltına alınan İsmail Kılınçer, emniyetteki sözünde, “Oğlumu karşıma alarak, onu öldüreceğimi anlattım. Cinayeti 2 haftadır planlıyordum. Olaydan evvel eşimi bilerek pazar alışverişine gönderdim. Oğlumdan özür dileyerek, sarıldım ve öptüm. Hüseyin de ‘Babacığım, ben de özür dilerim‘ diyerek beni öptü. Öptükten sonra benim öldürdüğümü görmesin, diye ve ben de onun gözlerinin içine bakamayacağım için yüzünü üstündeki kıyafetin kapüşonuyla kapattım. Borçlarım vardı. Kendimi öldüremedim, canıma kıyamadım” dedi.
Sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece 9 Mart’ta tutuklanan İsmail Kılınçer’in avukatı da tutukluğa itiraz edip, müvekkilinin 2 yıldır hareketlerini denetim edemediğini öne sürerek, akıl ve ruh sağlının yerinde olup olmadığı tarafında rapor alınmasını talep etti. Bunun üzerine Adana Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilen Kılınçer’e, burada yapılan tetkikler sonucu akıl sıhhatinin yerinde olduğu raporu düzenlendi.
Adana Cezaevi’ne sevk edilen İsmail Kılınçer, 4 gün evvel, kendisini asarak, ömrüne son verdiği belirtildi. Kılınçer’in cenazesinin İstanbul’da toprağa verildiği belirtildi.
Cumhuriyet
