İspanyol gazetesi El Pais, “Yeni kokain rotası Türkiye üzerinden geçiyor” başlığıyla tezleri içeren bir haber yayınladı. Latin Amerika ile Avrupa ve Ortadoğu ortasındaki ‘yeni kokain rotasının’ Türkiye’den geçtiği sav edilen haberde, “Türk mafyaları, Galiçya’da Sito Miñanco yahut Meksika karteli Sinaloa ile ittifaklar kurarak, bu uyuşturucunun Avrupa ve Ortadoğu’da dağıtımında tartı kazandığı” öne sürüldü.
New York’taki Columbia Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ve organize kabahatle gayrette kurumlar ile hükümetlere danışmanlık yapan Edgardo Buscaglia gazeteye demecinde şu tabirleri kullandı:
“Sinaloa, işlerini her hata çeşidinde çeşitlendiren bir çok uluslu şirket haline gelmiş durumda. Türkiye onlar için düşük maliyetli bir ülkeyi temsil ediyor zira değerli bir bölgesel iktisat, Avrupa’yla yakından kontaklı, tıpkı vakitte sermayeye aç ve kara para denetimleri zayıf…”
El Pais gazetesi haberde, 16 Haziran günü Mersin limanında Ekvador’dan gelen muz konteynerlerinde 1300 kg kokain bulunduğunun hatırlatmasında da bulunuyor. Yedi gün sonra birebir limanda tıpkı usulle gönderilmiş 463 kg kokain bulunduğunu belirten gazete, “Geleneksel olarak bu uyuşturucuyla irtibatlı olmayan bir ülke için afallatıcı görünebilir. Türkiye’nin ismi, kokain ticareti rotalarında son devirde güçlü bir formda duyulmaya başlandı” sözlerini kullandı.
TÜRKİYE’YE GELİYOR ARGÜMANI
Haberde, geçtiğimiz yıl Kolombiya’daki Buenaventura limanında ele geçirilen 4.9 ton kokainin, bir evvelki yıl Panama’nın Cristóbal limanında el konan bin kilogramdan fazla kokainin ve Panama kanalına girerken aranan bir gemide bulunan 500 kilogram kokainin hepsinin Türkiye’ye gelmekte olduğu tez edildi.
Haberde kelam konusu rota harita üzerinde gösterilirken, gemilerin Afrika kıtasının güneyinden dolaşarak Akdeniz’e Süveyş Kanalı’ndan girdiği, oradan da Türkiye’ye geldiği öne sürüldü.
AYVATOĞLU HATIRLATMASI
Türkiye’de kokainin yüklü ölçülerde bulunmasının yanı sıra son yıllarda daha düşük ölçülerde 3 bin el koyma operasyonu yapıldığına dikkat çekerek, “Bu durum, Türkiye’nin bu unsurun tüketildiği bir ülke haline geldiğini gösteriyor. 10 yıl evvel bu türlü bir durum yoktu” yorumunu yaptı. El Pais gazetesi ise haberin bu noktasında, lüks bir araçta uyuşturucu kullanırken çekilen imgeleri ortaya çıkan Kürşat Ayvatoğlu’nu hatırlattı.
EMCDDA yetkilisi Laniel, Türkiye’nin Avrupa’da en az kokain kullanılan ülkelerden biri olduğunu söylese de, “Sayılar düşük fakat kıymetsiz değil, doyurulacak bir piyasa var” deyip “artan tüketimin, bir transit ülke haline gelmenin bedeli olduğu” yorumunu yaptı.
‘HOLLANDA MERKEZ HALİNE GELDİ’
Haberde “Hollanda, lojistik temasları nedeniyle Avrupa’da uyuşturucunun yeni merkezi haline geldi” denilirken, Laniel de, “Hollanda’daki Rotterdam ve Belçika’daki Antwerp limanları kabahat örgütleri için de iş merkezi pozisyonunda. Türk uyuşturucu satıcılarının buralarda daimi temsilcileri var. Hollandalı, Kolombiyalı ve Perulu uyuşturucu kaçakçıları ile buralarda tanışıyorlar, bu şahıslar ortasında kontaklar kurulduğunu” öne sürdü. Avrupalı uzman, Türkiye’deki organize cürüm örgütlerinin geçmişteki eroin ticareti tecrübesi sayesinde kokain ticareti için gerekli tecrübe ve altyapıya sahip olduklarını tez etti.
Haberde Avrupa polis teşkilatı Europol’ün de ‘Türkiyeli hata örgütlerinin kokainin direkt Latin Amerika’dan getirilmesine müdahil olduğunu’ teyit ettiği belirtildi.
Haberde, bu örgütlerin kokaini hem Türkiye’ye getirdiği hem de öbür örgütler ismine dağıttığı öne sürüldü. Buna örnek olarak, Galiçyalı uyuşturucu kaçakçısı Sito Miñanco gösterildi; Miñanco’nun yakalandığı, bunun akabinde da 2018 yılında Atlantik’te el konulan ve içlerinde tonlarca kokain bulunan gemileri Türklerin yönettiği argüman edildi.
El Pais, Türkiye’de geçmişte ekseriyetle, çoğunluğu Afrika’dan gelen kuryeler üzerinde az ölçüde kokainin İstanbul havalimanlarında bulunduğu, bugünse gemilerle gelen, muz yahut plastik içine gizlenen yüklü ölçülerde gemilere limanlarda el konduğu belirtti. Haberde, Amerika Polis Topluluğu’nun da (Ameripol) 2013 yılında, Süveyş Kanalı, Türkiye, Yunanistan ve Doğu Avrupa üzerinden Avrupa’ya yeni kokain rotalarının açılabileceği konusunda ikazda bulunduğu hatırlatıldı.
El Pais, “Tüm bunlar, farklı Türk kabahat örgütlerinin Latin Amerika’da varlık gösterdiği ve farklı ortaklarla hareket ettiği gerçeğine işaret ediyor” tabirlerini kullandı. Son 10 yılda kokain üretiminin yılda neredeyse 2 bin tona çıkarak iki kat arttığı belirtilirken, Avrupa’da yapılan operasyonların da uyuşturucu kaçakçılarının işini zorlaştırdığına dikkat çekildi.
Kaynak: Duvar
Cumhuriyet
