Dünya Sıhhat Örgütü’nün Avrupa ve Türkiye’deki en yetkili isimleri, bayram münasebetiyle Türkiye için özel bir bildiri yayınladı.
DSÖ Avrupa Bölge Yöneticisi Dr. Hans Kluge ve DSÖ Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev tarafından ortak kaleme alındığı bildirilen açıklamada, güçlü geçen pandeminin, toplumun ruh sıhhatinin yanı sıra herkes için kuvvetli geçen bir devir olduğu ve herkesin rahatlamak istemesinin çok doğal karşılanması gerektiği belirtilirken “Fakat geçen yaz yeniden birebir vakitleri yaşadık. Kimi Avrupa ülkelerinde kısıtlamalar çok süratli bir biçimde gevşetildiğinde, Avrupa Bölgesi genelinde bizi tekrar karantina almaya zorlayan olay artışları ve ölümlerde üzücü bir yükseliş gözlemledik. Artık, sıhhat sistemlerimiz, okullarımız, geçim kaynaklarımız, ekonomilerimiz, fizikî ve zihinsel sıhhatimiz üzerindeki bir yıldan fazla süren baskıdan sonra, birebir yanılgıyı yapmayı göze almamalıyız” uyarısı yapıldı.
BULAŞICILIĞI YÜKSEK VARYANTLARA DİKKAT ÇEKİLDİ
Avrupa Bölgesi’nde aşılama süratle devam etse de, nüfusun büyük bir kısmının hala aşısız olduğuna işaret edilen açıklamada bulaşıcılığı epey yüksek varyantların sirkülasyonda olduğu da hatırlatılarak “Aynı vakitte, COVID-19 olaylarında artışa yol açan halk sıhhati ve toplumsal tedbirlerde gevşeme görüyoruz; aşılama oranlarının yüksek olmadığı, bilhassa en savunmasız kümeler ortasında, bu düşük sayılar, artan hastaneye yatışlara, sıhhat sistemlerinde ek yüke ve can kayıplarına neden oluyor. Bu yıl, hepimizin yazdan en iyi halde yararlanmasını isterken, yaz aylarını herkes için daha inançlı hale getirmek, daha fazla insanın gereksiz yere hastalanıp ölmesini önlemek ve bu salgını daha erken sona erdirmek için herkesi dikkatli olmaya çağırıyoruz” sözlerine yer verildi.
AVRUPA’NIN ŞİMDİ YÜZDE 23,9’U TAM AŞILI
Aşıların halihazırda toplumlarda olumlu tesirlerinin gözlemlendiğini vurgulayan Dr. Kluge ve Dr. Berdyklychev’in ortak açıklamalarında şu cümleler dikkat çekti: “Aşıların hastaneye yatışları, vefatları ve sıhhat sistemleri üzerindeki baskıyı azaltmak için daha da büyük bir tesiri olacağı elbet. Yeniden de, birden fazla hala birinci dozlarını bekleyen en yüksek risk altındakilere ulaşmak için milyonlarca doz aşıya daha gereksinim var. Hastaneye yatışlarda ve ölümlerde devam eden bir düşüş görmek istiyorsak, sıhhat çalışanları, yaşlılar ve altta yatan risk faktörlerine sahip bireylere aşılara erişim hakkı daha fazla verilmelidir. Şu anda, Avrupa Bölgesi’ndeki nüfusun yüzde 37’si tek doz alırken, yüzde 23,9’u tam aşılıdır. Bilgiler açık, aşı kapsamı yüksek olan ülkelerde bile pandemi bitmedi. Bölge genelinde aşı eşitsizliği en büyük zorluklarımızdan biri olmaya ne yazık ki devam ediyor”
“DSÖ’NÜN ACİL KULLANIM LİSTESİNDEKİ TÜM AŞILAR ETKİLİDİR”
Daha bulaşıcı Delta varyantına da dikkat çekilen açıklamada, Delta varyantının Avrupa Bölgesi’nde olaylarda ve hastaneye yatışlarda artışa neden olduğu belirtildi ve şu sözlere yer verildi: “Bu nedenle, bulaşmayı önlemek ve hayat kurtarmak, halk sıhhati ve toplumsal tedbirleri lokal dinamiklere uyarlamak ve adil, süratli aşılamayı sağlamak için elimizdeki araçları kullanmak hayati kıymet taşıyor. DSÖ Acil Kullanım Listesine sahip tüm aşılar, dolanımdaki varyantlar da dahil olmak üzere, COVID-19’un daha ağır geçirilmesini önlemede inançlı ve tesirlidir. Türkiye’de çok başarılı bir aşı kampanyası olduğunu görüyoruz. Lakin bayram ve yaz tatili vakti nedeniyle aşılamanın ve esirgeyici tedbirlere uymanın ehemmiyetine bir defa daha vurgu yapma gereksinimi katiyetle yadsınamaz.
“SALGININ NE VAKİT BİTECEĞİ BİZLERE BAĞLI”
Açıklamada,”Sık sık bu salgının ne vakit biteceği bizlere soruluyor. Bu soruya en kısa yanıt, salgının sonlanmasının vaktinin büsbütün bizlere kalmış olmasıdır. Pandeminin bitişi, bireylerin ve hükümetlerin elinde olduğunu gerçeğidir. Neyin işe yaradığını biliyoruz; ispatımız var. Umut var. Kendinizi ve etrafınızdakileri korumak, bu salgını denetim altına almak ve sonunda pandemiyi bitirmek için çok değerli. Uzun bir gayret sürecinden geçtik ve tüm zorluklara dayandık. Artık savunmamızı düşüremeyiz” denildi.
DAHA İNANÇLI BİR YAZ VE BAYRAM İÇİN FORMÜL VERDİLER
Dr. Kluge ve Dr. Berdyklychev, inançlı bir yaz geçirmenin formülünü ise şu unsurlarla özetledi:
Öncelikle aşılarımızı eksiksiz yaptıralım.
İkincisi, seyahat etmek istiyorsak, gerekli olup olmadığını düzgünce değerlendirelim. Seyahat etmeye karar verdiysek, bunu olabildiğince hem kendimiz hem de etrafımızdakiler için en inançlı bir halde yapalım.
İnançlı bir halde seyahat etmek, konuttan çıktığımız andan varış noktamıza ulaşana kadar COVID-19’a maruz kalma risklerimizi iyi pahalandırmak manasına geliyor. Herkes kendi Covid-19 risk yöneticisi olmalı, sıhhat risklerini kıymetlendirmeli ve her adımda fizikî ara, kalabalıktan kaçınma ve maske takma üzere kollayıcı tedbirleri dikkate almalı.
ÜÇ K’DAN KAÇININ
Üç K’dan kaçının: Kapalı, kısıtlı ve kalabalık ortamlar. Beşerlerle tercihen dış yerlerde, açık havada, ya da iyi havalandırılan ortamlarda bir ortaya gelmeye itina göstermek hepimizi muhafazaya yardımcı olur ve virüs bulaşma mümkünlüğünü azaltır.
Büyük spor turnuvaları, şenlikler ve kalabalıkları çeken aktifliklerin gerçekleşmesine bir mühlet orta vermek, onun yerine halk sıhhati ve toplumsal tedbirleri artırarak virüsün harika yayıcı hale gelmesine müsaade vermememiz hepimizin sıhhati için çok kıymetli.
Cumhuriyet
