CHP Önderi Kemal Kılıçdaroğlu, Armağan Çağlayan’ın Youtube kanalında “CHP’nin sağa kaydığı eleştirine” karşılık verdi.
Kılıçdaroğlu, “Sağ sol kavramları 18. yüzyıla ilişkin. 18. yüzyılın kavramlarıyla 21. yüzyılın problemleri çözülmez. Yeni şeyler inşa edemiyorsanız, beklenen başarıyı topluma veremezsiniz. Demokratik yollarla o beyefendiyi oradan indireceğim. Gerçek manada toplumsal demokratız. Gerçek manada Kuvayı Milliye’ciyiz. Sağa kaydı’ diyenlere sorun, taşeron emekçilerin meselelerini kim gündeme getirdi? Orman köylüsünün problemlerini kim gündeme getirdi. Emekliye iki maaşı kim gündeme getirdi? Nasıl oluyor da biz sağcı oluyoruz? En büyük problemimiz düşündüğümüz şeyleri gereğince anlatamamak” dedi.
Kılıçdaroğlu Çağlayan’ın 196Sekiz isimli YouTube kanalında siyasete nasıl girdiğinden, Biden’in tartışma yaratan, siyaset ömründe en çok üzüldüğü anlara kadar soruları yanıtladı.
“PARTİYE BAYKAL DAVET ETTİ”
Kılıçdaroğlu, “Sayın Deniz Baykal bir gün aradı, ‘birlikte çalışabilir miyiz’ diye sordu. CHP Genel Merkezi’ne gittim. Sayın Baykal ile buluştuk, üyelik formunu doldurdum ve üye oldum. Ancak bundan evvel benden Türkiye’de yolsuzluklar nasıl önlenir diye rapor istemişlerdi, onu takdim etmiştim’ diye partisine giriş öyküsünü anlattı.
“GENEL BAŞKANLIK NİYETİM YOKTU”
Kılıçdaroğlu, Genel Lider seçilmesini de şöyle anlattı:
“Genel Başkanlık hiç aklımda yoktu. Sayın Baykal beni parlamentoda Küme Başkanvekili olarak çalışmamı istedi onu da çok uygun görmedim. ‘Plan Bütçe Komisyonu’nda çalışırım daha iyi’ lakin Genel Başkanı’n isteği üzerine Küme Başkanvekilliği yaptık. Genel Başkanlık ise hiç aklımda yoktu ve niyetim de yoktu ancak baht bizi buraya taşıdı. Toplumun, kitlelerin, delegelerin baskısı oldu. Örgütler istedi. Biz de adaylığımızı koyduk.”
“KIZIMA ‘CHP’Lİ BELEDİYEDEN İÇERİ GİRMEYECEKSİN’ DEDİM”
Genel Başkanlık adaylığı sırasında ailesinin verdiği reaksiyonların sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Tepkilerini alacak vakit de olmadı. O denli bir atmosfer vardı ki genel lider olmam tarafından talepler vardı” karşılığını verdi. Oğlunun askerliği bedelli yapmamasına ve kızının mesken aldığı haberlere ait ise şöyle yorum yaptı:
“Bizim mütavazi bir hayat biçimimiz vardı, komşularımızla münasebetlerimiz çok iyidi. Plan Bütçe Komisyonu’nda üye olmak esasen sıkıntı. Zati başınızı kaşıyacak vakit bile bulamazsınız. Siyasete girdim ancak çember daha da büyüyor. Oğlum paralı askerlik yapmadı. Kızım bir mesken aldı. Beni yıpratmak emeliyle gazetelede manşetler atıldı. Ben de bir programda şu kadar para verirseniz veririm dedim. İki odalı bir mesken yani. Parayı aldık, artık kızım daha hoş bir meskende otuyor. Siyasetçi tenkitten ders almalı ve gereğini yapmalı ancak haksız yere tenkit yanlışsız değil. Bir kızım avukatlık yapıyor. Kendisine birinci söylediğim şu: Hiçbir CHP’li belediyeden içeri girmeyeceksin. Olur ya bir fotoğraf ile bir sürü laf edecekler.Eşim ve çocuklarımız çok dikkatliyiz.”
“BÖYLE YAŞAMAK AĞIR”
Kılıçdaroğlu, siyasi ömrünün ailesini nasıl etkilediğini de şu sözlerle anlattı:
“Gerçekten de siyasete girdikten ve aşikâr noktaya geldikten sonra hayat sizin ortamınız olmuyor, yaşadığınız ortam da sizin olmuyor. Meğer biz insanız. Ben bir bayramda televizyoncu arkadaşlara, ‘bütün siyasi parti liderleri siyaset yapmasa, anılarını anlatsa’ dedim. Biz de insanız. Toplum bizi bir de insan olarak görmeli. Acıları, sevinçleri görmeli ancak bu türlü olmuyor. Başkan bütün davranışlarında son derece dikkatli davranmak zorunda. Bizim yanlışlarımızın maliyeti ağır oluyor. Bu türlü yaşamak ağır. Bu yalnızca bana mahsus değil. Üstlendiğiniz vazifenin hakkını vermeye çalışırsanız ailenizi ihmal ediyorsunuz, bazen konutu otel olarak görüyorsunuz. Siyaset aslında topluma adanmışlık demektir.”
“EŞİMİN, ÇOCUKLARIMIN NASIL AĞLADIĞINI GÖRDÜM”
Kılıçdaroğlu, linç erilmek istendiği şehit cenazesinde yaşananları ailesinin nasıl karşıladığını da “Onların yaşadığı, acıyı dehşeti gördüm. Eşimin, çocuklarımın nasıl ağladığını gördüm. Kamuoyuyla paylaşmadık, hakikat da değildi. Acı her yerde acıdır” sözüyle anlattı.
Sinema izlerken dinlendiğini söz eden Kılıçdaroğlu, 12 Öfkeli Adam sinemasını sevdiğini, Metin Erksan’ın sinemalarından keyif aldığını söyledi.
“68 KUŞAĞINDANIM”
CHP başkanı doğup büyüdüğü yerleri de şöyle anlattı:
“Tunceli’de doğdum. İkiz kardeşim var. Personel işçisi. Siz hiç görmediniz. İlkokula Van Erçiş’te başladım. İlkokul 4’ü Tunceli’de okudum. Bingöl’de 5. sınıfı okudum. Elazığ Ticaret Lisesi’nden mezun oldum. Ankara’da da akademiden mezun oldum. Bir yerde kalamadım. Babam tapu memuruydu, annem konut hanımıydı. Bu kadar gezmemizin sebebi babamın tayin olmasıydı. 7 kardeşiz, küçük kardeşim vefat etti. Büyük ablam annem üzere okuma yazma bilmez. Annem de vefat etti. Ailenin içinde tek okuyan benim. Ablam Kocaeli’nde yaşıyor. Evdekileri bile hakikat dürüst göremiyorum aslında ablamın elini öpmek isterim lakin kaideler el vermiyor. Onlar yoğunluğumu biliyorlar. Konuştuğumuz vakit hayır dualarını esirgemiyorlar.
Üniverseteye gelince aileden bağımsız oluyorsunuz, ilgi alanınız genişliyor. Bir problemle karşılaştığınızda, ‘ben bu sorunu’ nasıl aşarım diyorsunuz. 68 neslindenim, çaba eden bir gençlik vardı. Bugün de kendi şartlarında gençler ülkelerin çıkarlarını savunuyor ancak o yılların kendine mahsus yapısı vardı. Üniversitede de siyasetle ilgilenirdim. Toplumsal ve Kültürel Hareketler Derneği’ni kurmuştuk, onun başkanlığını yaptım.”
“İFTİRA ATANLAR, MÜSLÜMAN GEÇİNENLER”
Kılıçdaroğlu, “Ne sizi çok yaraladı” sorusuna şu cevabı verdi:
“SEÇİM KAYBETTİĞİMİZDE ÜZÜLÜYORUZ”
CHP’nin seçimi kaybettiği akşamlar hakkında Kılıçdaroğlu, “Oturuyoruz, sonuçlara bakıyoruz. Elbette üzülürüz. Beklediğiniz oyu alamıyorsunuz. Siyaset dediğiniz kurum, biraz ısrar etme kurumudur, geri adım atmamaktır. Aslında ezilen bir sonuç almadık fakat beklediğimiz bir sonuç da değildi. Önümüzdeki süreçte daha iyi bir tabloyu ortaya çıkaracağız” dedi.
“Sağ sol kavramları 18. yüzyıla ait”
“Parti vitrini yaşlı mı” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Son on yılda en büyük değişimi yaşayan parti Cumhuriyet Halk Partisi. En genç belediye lideri bide. MYK üyelerimizde yaş ortalaması 48. Çok önemli değişim ve dönüşüm var. Hem cinsiyet hem gençlik kotası getirerek partinin gençleşmesinin önünü aştık. Hiçbir partide olmayan gençlik kotası var. PM’nin yüzde 20’si gençlerden oluşuyor” karşılığını verdi.
Kılıçdaroğlu, “CHP’nin sağa kaydığı eleştirine katılıyor musunuz” sorusuna ise şu yorumu yaptı:
“Hayır. Sağ sol kavramları 18. yüzyıla ilişkin. 18. yüzyılın kavramlarıyla 21. yüzyılın sıkıntıları çözülmez. Yeni şeyler inşa edemiyorsanız, beklenen başarıyı topluma veremezsiniz. Demokratik yollarla o beyefendiyi oradan indireceğim. Gerçek manada toplumsal demokratız. Gerçek manada Kuvayı Milliye’ciyiz. Sağa kaydı’ diyenlere sorun, taşeron emekçilerin meselelerini kim gündeme getirdi? Orman köylüsünün meselelerini kim gündeme getirdi. Emekliye iki maaşı kim gündeme getirdi? Nasıl oluyor da biz sağcı oluyoruz? Bizim en büyük meselemiz bunu gereğince anlatamamak. En büyük meselemiz düşündüğümüz şeyleri gereğince anlatamamak.”
“36 ASKERİN HESABI SORULMADI”
Kılıçdaroğlu, en çok kaygı ettiği iki mevzuyu şöyle açıkladı:
“Suriye’de 36 askerimiz şehit oldu. Hem telaş hem acı. İkisi üst üste geldi. Ne oldu bu askerlere? kim bombaladı? Askerinizi yabancı bir ülkeye göndermişseniz, burnunun bile kanamamasını istersiniz. Bu 36 askerin hesabı sorulmadı.
Denizlideyim. Basın danışmanı arkadaşım bir görüntü gösterdi. Bağlanan iki asker canlı canlı yakılıyordu. O görüntü seyredilir mi? Kim yapıyor bunları? Bunlar benim yüreğimi dağlayan ve unutamadığım anılar.”
Cumhuriyet
