Türkiye’de 1 Haziran’da başlayan “normalleşme” sürecinin akabinde vazgeçilen önlemlerle COVİD-19 hadiseleri ülke genelinde artarken Sıhhat Bakanlığı’nın açıkladığı sayıların gerçekliğine ait tartışma da büyüyor. Mersin’de Tarsus Devlet Hastanesi’nde, 31 Ağustos’ta, salgın nedeniyle hayatını yitiren bir personelin vefat raporundaki çelişkiler; bakanlığın dataları nasıl sisteme girdiğini de gözler önüne serdi. Testleri müspet olmasına rağmen resmi sistemde “doğal ölüm” olarak kaydedilen personel hakkında düzenlenen raporda, el yazısı ile “COVİD-19” olarak değiştirildiği tespit edildi.
TEST MÜSPET, VEFAT DOĞAL
Edinilen bilgiye nazaran; Mersin’de sanayi bölgesinde son bir ayda koronavirüs salgını süratle arttı. Alınmayan tedbirler, yetersiz kontroller personellerin ömrünü tehdit eder noktaya ulaştı. Mersin endüstrisinin ağırlaştığı Özgür Bölge’de kronik hastalığı olmasına rağmen “zorla çalıştırıldığı” ileri sürülen ve 37 yaşında olduğu öğrenilen emekçi E.K. rahatsızlanmasının akabinde hastaneye kaldırıldı. Testleri müspet çıkan genç emekçi Tarsus Devlet Hastanesi’nde 31 Ağustos’ta ömrünü yitirdi. Hastanenin düzenlediği “Ölüm Belgesi”nde dikkat cazip detaylar yer aldı. Raporda, genç emekçinin “Ölümün Şekli” başlığı altında resmi sisteme “Bulaşıcı olmayan hastalık (Doğal Ölüm)” yazılması dikkat çekti.
İTİRAZ SONUCU EL YAZISI İLE “COVİD”
Cenaze süreçleri öncesinde düzenenlenen ve resmi sisteme işlenen Mevt Raporu ile çalışanın ailesi gerçek dışı raporla karşılaştı. Bilgilerdeki yanlışlara itiraz edilmesinin akabinde raporun değiştirildiği öğrenildi. Raporda “Ölüm Nedeni” kısmına tabibin el yazısı ile “COVİD-19” yazısı eklendiği ve imzayla paraf atıldığı tespit edildi.
“NEYİ GİZLİYORSUNUZ?”
Mersin’de yaşanan skandala reaksiyon gösteren CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, “Burada çalışan bir emekçimiz koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Fakat raporunda ‘doğal ölüm’ yazıldı. Çok vahim vakalar var. Ölen emekçimizin epilepsi hastası olduğu buna karşın çalıştığını öğrendik. Testinin müspet çıktığı, ateşinin artması sonucu ağır bakıma alındığı ve hayatını kaybettiğini biliyoruz. Bir çok yanlış üst üste yapılmış. En vahim olanı da ölen emekçimizin vefat evrakına doğal mevt yazılması” dedi. Gökçel, “Ölen emekçimizin ailesinin ve yakınlarının itirazı sonucunda başhekimlikte tabip el yazısı ile düzeltilip ‘covid 19’ yazılıp ıslak imza atılmış. İnsanlarımız hayatlarını kaybederken bu neyi gizleme gayreti? Hiçbir önlem alınmadan çalışanlar çalıştırılıyor. Hiçbir tedbir alınmıyor. Ülkemizde hadise sayılarında yeni bir tepe yaşadığımız şu günlerde aklıselim hareket edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“BAKANLIK DATALARI SAKLIYOR”
Gökçel, “Bakanlığın bilgileri saklamasıyla alakalı en somut örnek. Olağan mevt yazınca ailenin itirazları sonucunda bir hekim ıslak imzayla gerçekleri ortaya koyuyor. Bakanlık, gerçek bilgileri vermiyor, toplumdan saklıyor” dedi.
“KRONİK HASTALIĞI OLAN ÇALIŞANLAR ÇALIŞMAYA ZORLANIYOR”
Bölgedeki emekçilerin durumu hakkında da bilgi veren CHP’li Gökçel, personellerin mobinge uğradığı istikametinde şikayetleri olduğunu, kronik hastalığı olan ve COVİD-19 bulaş zincirinde bulunmuş personellerden de izolasyon önlemlerine uymaksızın çalışılması istendiği istikametindeki şikayetleri aktardı. Gökçel, personellerin kontroller öncesinde fabrika sahiplerinin uyarıldığının bilgisini paylaştığını belirterek, “İşyerlerinin kontrol öncesinde süreçten haberdar olduğuna ait savlar çok dert verici. Olağan vakitte maske, ara ve soğuk havalandırmaların çalışması vb. kurallara uyulmadığı şikayetleri bize geliyor. İş yerlerinde iş güvenliği ve hayat hakkı hiçe sayılıyor” diye konuştu. Sendikaların çalışma alanlarında örgütlenmesine müsaade verilmediğini vurgulayan Gökçel, örgütsüzlük nedeniyle patronların de çalışanlara rahatlıkla mobbing uygulayabildiğini tabir etti.
Cumhuriyet
