Türkiye genelinde yeni tip koronavirüs (Covid-19) hadise sayısının artmaya devam ettiğine dikkati çeken Kayıpmaz, “Sosyalleşmemizden taviz vermemiz lazım. Ankara’da havalar sıcak seyrediyor. İki gün çok sıcak olacağını öğrendik. Sıcak havalar dışarıda sosyalleşmemize vesile olmasın” dedi.
ÜSTÜMÜZDEKİ REHAVET HAVASINI ATALIM
Doç. Dr. Kayıpmaz, olay sayılarının başı çektiği Ankara başta olmak üzere Konya, İstanbul, Kayseri, Diyarbakır’da yaşayanların da dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, “Sonbaharın da gelmesiyle üstümüzdeki rehavet havasını atalım. Önlemli yaşantımıza geri dönelim. İşimizi görüp dışarıda konutumuza geri dönelim” tabirini kullandı.
“EVDE VAKİT GEÇİRİRSEK OLAY SAYILARIMIZ DÜŞÜŞ OLUR”
Hava sıcaklığının yüksek seyrettiği yerlerde, bilhassa küçük çocukların ve 65 yaş üzerindeki bireylerin, tansiyon, şeker ve kalp hastalarının risk kümesinde olduğunun altını çizen Kayıpmaz, ikazlarını şöyle sıraladı:
“Kalabalıklardan uzak durmasını tavsiye ediyoruz. Dışarı çıkıp hava almak gerekecekse de sakin saatleri ve havanın sıcak olmadığı saatleri tercih etmelerini öneriyoruz. Sakin yerlerde iki bireyden fazla olmayacak halde yapılacak bir yürüyüş çok kıymetlidir. Böylelikle hem daha sağlıklı kalmanızı sağlar hem de meskende uzun müddet kalmanın getireceği ruhsal olumsuz tesirlerden sizi korur. Biz bu periyotta meskende vakit geçirirsek olay sayılarımızda düşüş olur. Beşerler ‘Tanımadığım bilmediğim bireylerden bu hastalık bana bulaşır fakat sevdiğim, tanıdığım bireylerden bu hastalık bana bulaşmaz.’ diye hareket ediyor. İş yerlerinde, ofislerde beşerler bir ortaya geldiklerinde maskelerini indiriyor, birlikte bir şeyler yiyip içiyor, o sırada hastalık kendine yayılmak için fırsat bulabiliyor.”
“MASKE POŞETE KONULDUKTAN SONRA AĞZI SIKICA KAPATILIP ÇÖPE ATILMALI”
Doç. Dr. Kayıpmaz, maske kullanımı konusunda da ihtarlarda bulundu. Bireyler ortasındaki aranın maske indiği her an belli bir seviyenin üzerinde olması gerektiğini vurgulayan Kayıpmaz şunları kaydetti:
“Maskeler indiğinde de bireyler ortası ara korunmalı. Sevdiğimiz insanlardan da biz hastalığı kapabiliriz, yalnızca tanımadığımız bireylerden değil. Buna da son derece dikkat etmeliyiz.
Maskeyi hakikat kullanmak, son derece kıymetli. Aylardır sık sık uyardığımız halde maskelerin hala hakikat kullanılmadığını görüyoruz. Maske burnu kapatacak. Burnu kapatmayan bir maskenin koruyuculuğu yok. Sizin elinizde, el bileğinizde yahut çantanızda duran bir maskenin koruyuculuğu yok. Maske hem sizi etraftan gelebilecek virüse karşı koruyor hem de sizin mevcut bulunan virüsünüzün karşınızdaki insanlara bulaşmasını engelliyor. İki taraflı gözetici görevi var. Maskeler kullanıldıktan sonra da bir poşet içerisine konularak, ağzı sıkıca kapatılarak çöpe o biçimde atılmalı. Yerlere bahçelere, boş alanlara katiyen atılmamalı.”
Cumhuriyet
