İzmir Basmane Meydanı’ndan başlayan 98. Yıl Zafer Yürüyüşü’ne Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)’nin yanı sıra Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Yürüyüş boyunca yurttaşlar 350 metrelik Türk bayrağı taşıdı. HKP üyeleri ise Mustafa Kemal Atatürk’ün kalpaklı resminin ve sözlerinin olduğu, “Bağımsızlık benim karakterimdir” ve “Emperyalistler işbirlikçiler geldikleri gibi gidecekler” yazılı pankart ile bayrakları taşıdı. HKP üyeleri yürüyüş boyunca “Demokratik laik tam bağımsız Türkiye”,“Emperyalistler işbirlikçiler geldikleri gibi gidecekler” sloganlarını attığı sırada polis engellemeye çalıştı.
“SLOGANSIZ YÜRÜYÜN YOKSA MÜDAHALE EDERİZ”
HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak, “Ancak arkamızda bazı polislerin partililerimize, pankartların ve sloganların yürüyüşün konusuyla ilgili olmadığını söyleyerek müdahale ettiklerini gördüm. Bu sloganların tam da günün anlamına uygun olduğunu söyledik ve sloganlarımıza devam ettik.Yürüyüş boyunca polisin “slogansız yürüyün yoksa müdahale ederiz” şeklindeki taciz ve tehditleri sürdü. Ancak biz sloganlarımızı kesmeden yürüyüşün varış noktası olan Lozan Meydanı’na kadar geldik” ifadelerine yer verdi.
“ANTİEMPERYALİST VE TAM BAĞIMSIZLIK SLOGANLARINA TAHAMMMÜLSÜZLÜK”
Çolak, “Polisin partimize yönelik bu tavrı yeni değil. Biz bu tavrı, Ulusal Bayramlarda Anıtkabir’e girişlerde getirdikleri engellerden de biliyoruz. Ancak, yıllardır kullandığımız pankartlara atılan Antiemperyalist ve Tam Bağımsızlık içerikli sloganlara polisin tahammülsüzlüğü ve hatta saldırganlığı artmaktadır. Bu da gösteriyor ki, polis teşkilatı AKP ideolojisi ile donanmış siyasi kimlikli insanlarla doldurulmuştur. Bu kişiler, kendilerini kanun yerine koyarak akıllarınca yasaklamalar getirmek istemektedirler” ifadelerine yer verdi.
“POLİS BU ZAFERDEN NEDEN RAHATSIZ OLMAKTADIR?”
Çolak,“Fakat bunların hepsi boş. Alanda kendilerine de söylediğimiz gibi, Halkın Kurtuluş Partisi; üç kez seçimlere katılmış yasal bir partidir. Hangi sloganı atacağımıza hangi pankartı taşıyacağımıza polis değil, Partimiz karar verir. Partimize illegal bir örgütlenme gibi davranılması açıkça kanunsuzluk yapmaktır. Kaldı ki, İzmir’in Kurtuluşu; Emperyalistlere ve yerli işbirlikçilerine karşı kazanılmış bir zaferdir. Polisin bu zaferden neden rahatsız olmaktadır ki? Bu zaferin 98’inci yılında Antiemperyalist ve Tam Bağımsızlıkçı sloganlardan rahatsız olanlar varsın olsunlar. Biz; Vatan Aşkını Söylemekten Korkar Hale Gelmektense Ölmek Yeğdir anlayışıyla mücadele eden bu ülkenin İkinci Kurtuluş Savaşçılarıyız. Kimse bize engel, yasak getiremez” dedi.
Cumhuriyet