Yaz aylarının gelmesi ve sıcaklıkların artması ile birlikte münhasıran durumun farkında olmayan ve kendilerini koruyamayan evlatlar için Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Evlat Sıhhati ve Illetleri Anabilim Kısmı Kompetanı Doç. Dr. Nilüfer Galip Çelik ailelere tavsiye ve tekliflerde bulundu.
GÜNEŞ ÇARPMASI VE YANIKLARI
Birinci olarak en çok karşılaşılan meselelerden olan güneş çarpması ile ilgili görüşler veren Doç. Dr. Nilüfer Galip Çelik, “Güneş çarpmalarından korunmak için güneş ışınlarının en dik geldiği saatler olarak kabul edilen 10.00 ile 16.00 saatleri arasında direk güneş ışığına maruz kalacak biçimde dışarıya çıkılmaması, bol likit tüketilmesi, en az 30 himaye faktörlü kollayıcı güneş kremi kullanılması gerekir” dedi.
Doç. Dr. Çelik başkaca fazlaca güneşe maruz kalındığında oluşacak olan güneş yanıkları için ise, “Deride kızarıklık, ağrı, yanma üzere belirtilerin olması durumunda 1. kademe güneş yanığı olarak kabul edilen tablo ortaya çıkar. Bu durumda yalnızca deriyi besleyecek ve nemli kalmasını sağlayacak nemlendirici kremler ve ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Deride kabarma ve içi su dolu keseler olması durumunda 2. aşama yanık laf hususudur ve bu durumda bir sıhhat kuruluşuna başvurularak şahsi yanık pansumanları uygulanması gerekebilmektedir”dedi.
İSİLİK
Halk arasında isilik olarak isimlendirilen ve çok sık karşılaşılan durum ile alakalı da Çelik, “Aşırı sıcaklık ve ter bezlerinin tıkanması ile ortaya çıkan mahsusen boyun, omuzlarda daha sık olmak üzere, vücudun daha fazla terleyen kesimlerinde kendini gösteren küçük al, kaşıntılı cilt lezyonları önümüze çıkar. Tedavisinde en tesirli metot her gün ılık suyla banyo yapılması ve problemli yerlerin mümkün olduğunca kuru tutulmasıdır. Başkaca cildin nefes almasını önleyecek, gözeneklerin tıkanmasına sebep olabilecek kremlerin tasarrufundan kaçınmak gerekir” halinde konuştu.
YAZ İSHALLERİ (GASTROENTERİTLER)
Yaz ishalleri hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Çelik, “İçme suları ve yiyeceklerin mide ve bağırsak enfeksiyonlarına neden olmamaları için içme sularının ve yiyeceklerin yıkandığı suların ak su kaynaklarından elde edilmiş olması gerekir. Uzun müddet açıkta kalan bilhassa sütlü, kremalı, mayonezli, etli yiyeceklerde bakterilerin neden olduğu azık zehirlenmesi kendisini kusma, karın ağrısı ve akabinde ishalle gösterir. Tedavide kaybedilen su ve elektrolitlerin damardan serum biçiminde verilmesi gerekir. İshal ve kusma giderici ilaçların kullanılmasından kaçınmak gerekir” diye konuştu.
HAVUZLARDAN BULAŞABİLECEK ILLETLER
Havuzda yüzme ile bulaşan enfeksiyonlarından da laf eden Çelik son olarak da, “Bu enfeksiyonlardan biri de biri göz hastalıklarıdır. Beğenilen kızarıklık, çapaklanma, akıntı ve sulanma ile seyreden konjunktivit denen hastalık, antibiyotikli göz damlaları ile tedavi edilir. Bazen de havuz suyunun dezenfeksiyonu için kullanılan şiddetli seviyedeki klor gözlerde tahrişe bağlı alerjik kızarıklık, yanma ve batma hissine neden olabilir. Bu durumlardan korunmak için havuz gözlükleri kullanılmalı, gözlerin uzun müddet klorlu su ile temasından kaçınılmalıdır. Havuzda yayılması kolay olan bir gayrı enfeksiyon marazı ise yüzeysel mantar hastalıklarıdır. Başkaca son yıllarda sıklıkla karşılaşılan el-ayak- ağız marazı üzere viral illetlerin da fekal-oral bulaş yoluyla yayılabileceği bilinmektedir. Bu nedenle havuzların paklığı ve dezenfeksiyonu büyük kıymet taşımaktadır” diyerek kelamlarını tamamladı.
Cumhuriyet
