Toros, yaptığı açıklamada, dünyanın farklı yerlerinden havalanan büyük toz parçacıklarının yakın bölgelere, küçük olanların ise binlerce kilometre uzaklara taşınabildiğini söyledi.
Türkiye’yi daha çok Afrika ve Orta Doğu kaynaklı çöl tozlarının etkilediğini belirten Toros, “Ülkemize gelen toz taşınımları ilkbahar, sonbahar ve yaz aylarında daha ağır olarak gerçekleşmektedir.” diye konuştu.
Toros, Türkiye’nin batı bölümlerinde hava kalitesinin düştüğünü lisana getirerek, şöyle devam etti:
“Hava kalitesinin düşme nedeni ise ülkemizin çöl tozunun tesiri altına girmesi. Kuzey Afrika çölünden havalanan çöl tozu Türkiye’ye ulaştı. Batı bölgeleri başta olmak üzere çöl tozu perşembe ve cuma günü tüm Türkiye’de tesirini gösterecek. Hafta sonuyla birlikte çöl tozu kuzeyden başlayarak tesirini kaybetmeye başlayacak. Türkiye’nin batı kesitlerinde önümüzdeki iki gün yağış bekleniyor. Çöl tozu nedeniyle yağış, İstanbul başta olmak üzere batı kısımlarında çamurlu yağmura yol açabilir. Ayrıca çöl tozunun tesirli olduğu bu günlerde gökyüzü daha kızıl olacak.”
“TÜRKİYE’DEKİ VATANDAŞLAR TOZA KARŞI HASSAS”
Toros, ağır ve uzun vadeli toza maruz kalmanın bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini anlattı.
Türkiye’de yaşayanların daima tozun tesiri altında kalmadığını aktaran Toros, şunları kaydetti:
“Türkiye’deki vatandaşlar toza karşı daha hassastırlar. Yaşlılar, çocuklar, teneffüs yolu ve kalp-damar rahatsızlığı olanlar tozdan daha fazla etkilenmektedir. Çok küçük çaplı tozlar teneffüs sistemimizin sahip olduğu süzgeci geçerek akciğerlerimize kadar ulaşabilir. Toza ağır ve uzun müddetli maruz kalmak bağışıklık sistemimizi olumsuz tesirler. Kum ve kuvars içeren çöl tozları silikoz hastalığını tetikleyebilir.”
Cumhuriyet