İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, FETÖ’den açığa alınan kaymakamlara ait “Eksik, yanlış, gayeli yorumların tamamı palavradır. Bu şahısların hepsi 8 ve 12 yıllık kaymakamlardır. Yeni kaymakamlar değil” dedi. Cumhuriyet’in ve OdaTV’nin kendisine saldırdığını ileri süren Soylu, müellifimiz Barış Terkoğlu’nu “berduş, birilerinin adamı” kelamlarıyla maksat aldı.
Soylu’nun bu açıklamalarının akabinde İstanbul Valiliği, Terkoğlu ve Pehlivan hakkında 2017’den bu yana uygulanan “Çağrı Üzerine Koruma” önlemi kararını kaldırdı.
‘Koruma tedbiri’ kararının kaldırılmasının akabinde Terkoğlu ve Pehlivan ortak açıklama yayımlayarak, şu sözleri kullandı:
”Birlikte kitaplar yazdık, birlikte mevt tehditleri aldık, birlikte cezaevine girdik…
Onca bedeli yalnızca ve yalnızca gazetecilik yaptığımız için ödedik.
Hak bildiğimiz yolda yürürken okurlarımız şahitti, bilmeleri gereken her şeyi onlara anlattık.
İşte bu yüzden artık yeniden ortak bir “derdi” okurlarımızla paylaşıyoruz. Bilin istiyoruz.
2017’den bu yana ikimiz hakkında “Çağrı Üzerine Koruma” önlemi vardı. Aldığımız mevt tehditlerine dair yaptığımız şikayetlerin akabinde İstanbul Valiliği almıştı bu kararı. Çünkü El Esas, IŞİD, Hizbullah ve öbür radikal örgütlerin açık vefat tehditlerine ağır bir halde maruz kalıyorduk.
İstanbul Vilayet Muhafaza Kurulu her yıl toplanır, hakkımızdaki tehditleri inceler ve bu kararı yenilerdi.
Lakin artık…
Elimize bir tebligat verdiler. Dedi ki İstanbul Valiliği; hakkınızdaki muhafaza kararını kaldırdık!
Münasebeti olmayan bu kararı ne vakit almışlar biliyor musunuz?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “berduş” diye bağırdığı gün.
Lafı uzatmayacağız:
Biz gazeteciyiz.
Gazetecilerin bu topraklarda devlet vazifelilerinin gözü önünde nasıl vefata gönderildiğini bilen insanlarız. Abdi İpekçi’yi, Uğur Mumcu’yu, Ahmet Taner Kışlalı’yı, Hrant Dink’i hiç aklımızdan çıkarmayız. O mezarların ortasından yürürüz her gün.
Artık görüyoruz ki…
İstanbul Valiliği ikimiz için de “korunmasa da olur” kararı aldı. Fakat terör örgütlerini sevindirecek bu kararı okurlarımız bilsin istedik.
Bugüne kadar daima gazetecilik yaptık. Kimsenin kuşkusu olmasın; tekrar eğilmeden yılmadan hakikatin peşinde yürüyeceğiz.
Kâfi ki, hesabını karanlık mahfillere dayanarak yapanlar, sonra “haberimiz yoktu” demesin.”
Cumhuriyet
