Demokrat Parti (DP) Genel Lideri Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ı parti genel merkezinde ziyaret etti. İki başkan yaklaşık bir saat süren görüşmenin akabinde basının karşısına geçti.
DP Genel Lideri Uysal, DEVA Partisi Genel Lideri Babacan’ı DEVA Partisi Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Uysal’a eşlik eden heyette DP Genel Lider Yardımcıları Ahmet Uyanık, Melih Aktaş, Bülent Şahinalp ve Muhtar Maramlı yer aldı. DEVA Partisi heyetinde ise genel sekreter Sadullah Ergin ile genel lider yardımcıları İdris Şahin ve Nazlı Seda Vural bulundu.
ALT MAHKEMENİN KARARI KENDİ İNİSİYATİFİYLE ALIP ALMADIĞI MASAYA YATIRILMALI
Babacan, görüşmenin akabinde düzenlenen basın toplantısında, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin Enis Berberoğlu’yla ilgili verdiği karar üzerine şu sözleri kullandı:
“Bir ülkenin hukuksal güvenliği, o ülkenin istikrarı açısından en değerli ögelerden bir adedidir. Anayasa Mahkemesi, anayasal sistemimizde en üst yargı organıdır. Bu yargı organının aldığı kararlar, bütün organlar için geçerlidir. Tüm yargıyı da bağlar, yürütmeyi de bağlar, hatta TBMM’nin çıkarttığı maddelerde Anayasaya karşıtlık varsa, Meclis’i bile bağlar.
Böylesine son derece kıymetli bir kurumun aldığı kararın, Anayasa’ya ve maddelere alışılmamış olarak alt mahkeme tarafından tanınmaması ve uygulanmaması kabul edilemez. Hiç kimsenin haddine değil. Bu ülkenin anayasal tertibini bozmaya çalışan, bu ülkenin istikrarına ziyan verir. Alt mahkemenin bu kararı kendi inisiyatifiyle, hür ve bağımsız olarak alıp almadığını da ayrıyeten masaya yatırmak lazım.”
‘IŞIK’ POLEMİĞİ ESKİ TÜRKİYE’NİN KALINTISI
Babacan, Anayasa Mahkemesi ile İçişleri Bakanlığı ortasındaki “ışık” tartışmasına ait bir soru üzerine şunları söyledi:
“Dün akşamdan beri yaşanan polemiklere bakacak olursak, bunlar memleketin meselelerini çözecek işler değil. Bunlar boş işler, eski Türkiye’nin kalıntıları. Bu ülkenin sıkıntıları büyük. Ben herkesi hukuk sonlarının içinde kalmaya davet ediyorum. Sistem örselenirse, bu ülkenin istikrarı bozulursa dikiş tutturmak çok güç olur. Herkese yazık olur.
Yargı, hükümetin elinde kullanacağı bir araç değildir, olamaz. Hukuk devletinde Anayasa Mahkemesi bağımsız ve tarafsız hareket eder. Verdiği kararlar sondur ve herkes için bağlayıcıdır.”
“VATANDAŞLARININ KULLANDIĞI LİSANDAN KORKAN BİR ANLAYIŞ KABUL EDİLEMEZ”
Babacan, Dario Fo’nun ‘Yüzsüz’ isimli oyununun Kürtçe uyarlaması olan ‘Bêrû’nun yasaklanması üzerine gelen bir soruyu ise şu sözlerle yanıtladı:
“Bu tiyatro oyunu, Nobel Ödüllü bir sanatkarın yapıtı. Ayrıntılarına natürel ki bakmak lazım lakin prensipler üzerinden gitmek istiyorum. Kürt vatandaşlarımızın lisanının bu kadar sorun olması kabul edilebilir bir durum değil. Kürtçe, Kürt vatandaşlarımızın anadilidir. Türkiye’nin en parlak devrinde bu tip problemler aşılmıştır. Kimse Türkiye’yi 1990’lı yıllara geri döndürmeye çalışmasın. Kendi vatandaşlarının kullandığı lisandan korkan bir idare anlayışı kabul edilemez. Özgüvenli, çoğulcu ve iştirakçi demokrasiye inanan hiçbir idare bu problemlerle uğraşmaz.”
Cumhuriyet
