Cumhuriyet, toplumsal medyada “Maske” isimli hesabın kullanıcısı olan Erdal Yılmaz hakkında, hesabından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Samanyolu TV’de konuşmalarını alıntılayarak eleştiren tweet’ler attığı için “hakaretten” soruşturma açıldığını, Yılmaz’ın meskeninin, kapısı kırılarak PÖH takımlarınca “silahlı terör örgütüne üye olmaktan” gece saatlerinde basıldığını gündeme getirmişti. Yurtdışı çıkış yasağıyla hür bırakılan Yılmaz, tweet atmaya devam ettiği argüman edilerek bir ay içinde tekrar gözaltına alınmış, Yılmaz’a bu defa de elektronik kelepçe takılarak mesken mahpusu verilmişti.
Yılmaz, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, İzmir’deki misyonundan alınan polis kardeşinin prostat kanseri olan babasına baktığını, annesinin gözü kornea nakilli olduğu için görme kaybı olduğunu ve ikisinin de kendine tek başına bakamayacak durumda olduğunu belirtmişti. Tedavi gören 79 yaşındaki baba Hüdayim Yılmaz, polis oğlu Ardahan’a sürüldükten sonra, bakacak kimse olmadığı için kendi isteğiyle tedaviyi yarım bırakarak İzmir’in Şehitler köyüne, eşinin yanına döndü.
‘İKİ EVLADINI GÖREMEDEN’
Durumu meskende giderek berbatlaşan Hüdayim Yılmaz’ın geçen hafta içinde şuuru yarı açık hale geldi ve yemek yiyememeye başladı. Baba Yılmaz, dün sabah 06.00 sularında ömrünü yitirdi. Anne ve baba Yılmaz’ın yanlarında kimse olamadığı için mevt bilgisini, köydeki bir komşuları 112’ye bildirdi.
Erdal Yılmaz, babasının akabinde, “Kardeşim gidince, ‘Annen yalnız, ona bakacak kimse yok’ diyerek köye dönmüştü. Babam öldü, iki evladını göremeden, yapayalnız göçtü, gitti” dedi. Mesken hapsindeki Yılmaz, cenaze süreçleri için savcılıktan müsaade bekliyor.
Cumhuriyet
