Sözcü müellifi İsmail Saymaz, 13 yıl evvel meydana gelen sarsıntıda ağır hasar alan binanın, depremzedeler karşı çıktığı halde yıkılmayarak, ‘sözde’ güçlendirme çalışması ile ayakta tutulduğunu söyledi.
Saymaz’ın Sözcü’deki yazısı şöyle:
İzmir’de 6.9 büyüklüğündeki sarsıntı çoğunlukla 1999 yılından evvel yapılmış binaları vurdu. Ortalarında Doğanlar, İstek Beyefendi, Yağcıoğlu, Barış ve Emrah sitelerinin de bulunduğu apartmanların enkazında 114 insanımız can verdi.
İzmir yaralarını sararken…
Bu yıl 24 Ocak’ta meydana gelen Elazığ Depremi’nin akıbetini soruşturdum.
Merkezi Sivrice olan bu zelzelede Elazığ’da 37, Malatya’da dört can kaybı yaşandı.
Nasıl Van Depremi’nde Sevgi, İzmir’de Doğanlar ve İstek Beyefendi apartmanları ağır hasar ve kayıp bakımından sembolik bir hale geldiyse…
Dilek Apartmanı da Elazığ’ın sembolüydü.
Tam 14 vatandaşa mezar olmuştu.
Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmalarda şimdi dava açılmadı. Lakin Dilek Apartmanı’na ait belgeye kritik bir evrak girdi. Artık ismi ‘Çevre ve Şehircilik’ olan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün 23 Haziran 2007 tarihli bu evrakına göre…
Elazığ’da, 21 Şubat 2007’de 5.9 büyüklüğünde bir zelzele meydana gelmişti.
Bu zelzelede Dilek Apartmanı ağır hasar görmüştü.
Sonra ne mi oldu?
Apartman sakinlerinin başvurusu üzerine Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nden Prof. Dr. Ali Sayıl Erdoğan, bir teknisyen ve iki inşaat mühendisinden oluşan uzman heyeti kuruldu. Heyet, binada güçlendirme çalışması yaptı.
Depremzedeler çalışmaları kâfi bulmadıkları için itiraz etti.
İtiraz 23 Haziran 2007’de reddedildi.
O tutanakta şöyle yazıyor:
“Dilek Kooperatifi… bakanlığımız teknik heyetince kesin hasar tespit çalışmalarında ‘ağır’ derecede hasarlı olarak belirlenmiş olup afetzedelerin müracaatı ile Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nden teşekkül eden uzman heyetince güçlendirme projesi altında tamiratı yapılmıştır. Afetzedelerin itiraz dilekçeleri üzerine mahallinde inceleme yapılmış, kelam konusu yapılar tamir gördüğünden kıymetlendirme yapılamamıştır.”
Yani, 13 yıl evvelki zelzelede ağır hasar alan bina, depremzedeler karşı çıktığı halde yıkılmayarak, kelamda güçlendirme çalışması ile ayakta tutuldu.
İşte bu apartmanda 13 yıl sonra 14 canı kaybettik.
Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi ile 19 Haziran 2020’de hazırlanan eksper raporuna nazaran apartman, Dilek Toplu Konut Yapı Kooperatifi’nce 1988’de yapıldı.
Beton basınç kıymetleri 1975’teki Zelzele Yönetmeliği’nde belirtilen ölçünün altında kalıyor. Bina, yapıldığı tarihteki yönetmeliğe bile uygun değil.
Raporda şöyle deniyor:
“Projenin artık yürürlükte olan yönetmeliği karşılamadığı, bu durumun da yapının göçmesinde tesirli olabileceği kanaatine varılmıştır.”
Eksper raporu üzerine 28 kişilik kooperatif idaresi hakkında soruşturma açıldı. O devir kooperatif idaresinde yer alanlardan Mehmet E., tabirinde, “Ben de depremzedeyim. Konutumuz yıkılabilir, ölebilirdik” dedi. Mehmet E., o tarihte kooperatifin aidat takibinden sorumlu olduğunu söyledi.
Avukat Serap Erkuş ise büyük bir ihmale imza atıldığını vurgulayarak, dava açacağını vurguluyor.
Van’da 23 Kasım 2011’de meydana gelen 7.3 büyüklüğündeki zelzelede ise 604 vatandaş hayatını kaybetti. Sadece Sevgi Apartmanı’nda 39 can kaybı yaşandı.
Müteahhit Salih Ölmez ile Erciş Belediyesi Ruhsat Müdürlüğü’nde misyonlu Murat Kazancı’ya Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Hissedarlar binayı Ölmez’in yaptığını söyledi.
Ruhsatında, Ölmez İnşaat Sanayi Limited Şirketi’nin ismi yazıyorsa da…
Erciş Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne nazaran firmanın kaydı yoktu!
Bu garabet, mahkemenin gerekçeli kararında da yansıdı. Kararda, “Olmayan şirketin müteahhitliğinin ne halde gerçekleşeceğinin anlaşılamadığı” söz edildi.
Ölmez de müteahhidin kendisi olmadığını argüman etti.
Verdiği iki isimden birinin zelzeleden evvel, oburunun zelzelede öldüğü anlaşıldı.
Ruhsata nazaran binanın inşasına 24 Ağustos 2001’de başlanmıştı.
İnşaat bir buçuk ayda bitmişti!
Sonradan anlaşıldı ki inşaat bitince ruhsatı alınmıştı.
Dava nasıl mı sonuçlandı?
Erciş Ağır Ceza Mahkemesi, “Şüpheden sanık yararlanır” prensibi mucibince Ölmez ve Karı hakkında 6 Kasım 2019’da beraata karar verdi.
Ve karar katılaştı.
Cumhuriyet
