Güç ve maden şirketlerinin, köylerde topraklara el koymasını kolaylaştıran ve havayı, suyu, toprağı, ormanları, gıdayı, yaban hayatını, tarımı ve insan hayatını tehdit eden düzenlemeler içeren yeni maden yasası teklifi Meclis’te kabul edildi.
Reaksiyon çeken teklif Cumhurbaşkanlığı makamına sunulurken, Ekoloji Birliği’nden “veto” daveti geldi. Ekoloji Birliği’nin Cumhurbaşkanlığına hitaben yazdığı açık mektubunda, teklifin bilim İnsanları, meslek odaları ve ekolojistlerin, kurul çalışmalarında görüşlerini bildirmelerine imkan tanınmadan ve yapılan basın açıklamaları, imza kampanyaları gözardı edilerek kabul edildiği belirtildi.
Mektupta, teklifin özet münasebetinde açıkça “Doğal gaz ve elektrik bölümünde faaliyet gösteren yatırımcıların faaliyet alanlarındaki gereksinimlerine yönelik düzenlemeler…” denmek suretiyle, amaçlananın “kamu yararı” değil “sermayenin yararı” olduğunun itiraf edildiğinin altı çizildi.
Dünyanın ve insanlığın ne daha fazla madene, ne de daha fazla güç santraline muhtaçlığının bulunduğu belirtilen mektupta Cumhurbaşkanlığına hitaben şöyle denildi:
“*İnsanlıkla birlikte tüm canlı ömrünü büyük bir yıkıma ve kırıma gerçek sürükleyen faaliyetlerin daha da önünü açarak bir kesimi olacak kelam konusu kanun değişikliğinin Cumhurbaşkanlığınca veto edilmesini,
*En temel talebimiz ve gereksinimimiz olan sağlıklı ve süregiden bir hayatı yaratmanın tek yolunun ekolojik bütünlüğü ve dengeyi korumak olduğu şuurunun, yasa koyucular ve uygulayıcılar tarafından temel unsur edinilerek yasal düzleme taşınmasını,
*Pandemi şartları ve yasaklamalarla hayatın durma noktasına geldiği anlarda bile devam eden, maden ve güç santrali projeleri ile ÇED süreçlerinin durdurulmasını,
*Doğamızı ve hayatı tehdit eden tüm faaliyetlerin ivedilikle durdurulmasını talep ediyoruz…”
Cumhuriyet