Fotoğraflar: Reuters
Türkiye’nin koronavirüse karşı sıhhat çalışanlarından başlayarak uygulamayı planladığı Çin menşeili aşı için geri sayım başladı. Çin’den gelecek 50 milyon doz aşı, evvel milletlerarası akredite Halk Sıhhati ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu (TİTCK) laboratuvarlarında, Türkiye’ye ithal edilen tüm aşılarda olduğu üzere incelenecek. Aşının güvenlilik testlerinin olumlu çıkması ve sonuçlanmakta olan Faz 3 çalışmalarının erken sonuçlarının açıklanması üzerine datalar, TİTCK tarafından pahalandırılacak. Türkiye’nin standartlarına uygun bulunduğu takdirde erken kullanım müsaadesi verilecek.
‘3 KİŞİLİK GRUP GÜNDE 200 KİŞİYİ AŞILAYACAK’
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Ana Bilim Kısmı Lideri ve Sıhhat Bakanlığı Toplum Bilimleri Konseyi üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, birkaç gün içinde Türkiye’ye gelmesi beklenen koronavirüs aşısına ait açıklama yaptı. Prof. Dr. İlhan, toplumda birtakım kümelerin aşılamanın dışında bırakılacağını belirterek, “Ülkemizde günde, aşağı üst 1,5 milyon şahsa aşı yapılması planlanıyor. Aşılama gruplarının 3 bireyden oluşması öngörülüyor. 3 kişilik bir takım günde 200’ün biraz üzerindeki bireye aşı yapabileceği ön görülmekte. Bu türlü yapıldığı vakit da günde 1,5 milyon civarında bireye aşı yapabilecek üzere gözüküyoruz. Aşılama yapılmayacak şahıslara baktığımızda 18 yaş altı gençlerimiz, çocuklarımız, gebelerimiz ve emziren annelerimiz aşılamaya tabi olmayacaklar. Son 4-6 ay içinde koronavirüs geçirenler de aşılamaya birinci planda tabi olmayacak” dedi.
‘HAZİRANA KADAR 65 MİLYONUN AŞILANMASI PLANLANIYOR’
Prof. Dr. İlhan, Türkiye’de aşılamanın her yerde tıpkı anda başlayacağını belirterek, “83 milyon nüfusumuz olduğunu düşündüğümüzde 60-65 milyon civarı vatandaşımızın haziran ayı sonuna kadar aşılanmasını planladığımız düşünülebilir. Aşılama Türkiye’de her yerde tıpkı anda başlayacak. Olağan vakitte aşılama daha çok aile sıhhati merkezlerimizde, okul aşıları toplum sıhhati merkezlerimizde yapılıyor. Kimi hastanelerimizde çocukluk çağı aşılamaları yapılıyordu. Bu sefer bu merkezlerimizin yanında, organize sanayi bölgelerinde, büyük işletmelerde iş yeri tabipleri tarafından aşılama yapılacak. Engelli bireylerimiz, huzur meskenlerimiz için oralara gidilerek aşılama yapılacak. Cezaevinde olanlar için oralarda aşılama yapılacak. Geniş bir aşılama stratejisi kelam konusu” diye konuştu.
‘AŞI KARARSIZLIĞI VAR’
Prof. Dr. İlhan, aşı yaptırmak istemeyenler için bir ‘b’ planının olup olmadığına ait, “Aslında Hıfzıssıhha Kanunu’na baktığımızda zarurî durumlarda aşılamanın mecburî tutulacağı konusunda bir yaklaşım var. Fakat bunu bu türlü yapmak yerine vatandaşlarımızın aşıya inanması güvenmesinin daha değerli olduğunu düşünüyorum. Aslında vatandaşlarımızda, aşı aykırısı değil de aşı kararsızlığı kelam konusu. Aşı kararsızlığı daha çok toplumda, ‘hangi aşıyı olacağım, Çin aşısı mı, Amerikan aşısı mı’ halinde. Ben kendimden örnek vereyim; sıra bana geldiğinde o sırada Türkiye’de hangi aşı varsa onu olacağım. Ferdî olarak aşıya karşı direncin yüksek olduğunu düşünmüyorum. Gözlemlediğim vakit da etrafımda de çok kişinin aşı ile ilgili olumlu düşündüğünü biliyorum” dedi.
AİLE TABİPLERİ VE E-NABIZ
Prof. Dr. İlhan, vatandaşlardan aşı olmak için de kuyruk oluşturmamalarını isteyerek, ” E-nabız sisteminden nasıl grip aşısında kendilerine sıra geldiğinde girip oldularsa, bunun üzere aşikâr sıra dahilinde gerek sıhhat kuruluşlarımızda, hastanelerimizde ve öbür yerlerde aşılamanın olabileceğini söylememiz gerekiyor. Aile tabipleri tarafından aranacaklar, hepimiz aslında e-nabızdan göreceğiz. Bu aşıların hepsi devletin denetiminde, devletin tertibiyle uygun soğuk saklama kaplarda gidecekleri için vatandaşlardan yalnızca kendilerini aşılamak için arayan, ulaşan profesyonel sıhhat çalışanlarına aşılama yaptırmalarını öngörüyoruz. Elbette makûs niyetli beşerler olabilirler bu aşı devlet tarafından fiyatsız sağlanıyor, hiçbir fiyat ödenmiyor” sözünü kullandı.
Cumhuriyet
