Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yüksek Disiplin Konseyi (YDK) Üyesi ve İzmir Milletvekili Yetenekli Polat, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti ile Tercihli Ticaret Muahedesinin Onaylanmasının Uygun Bulunmasına Ait Kanun teklifi üzerine konuştu.
Firmaların domates meydana geldiğinde anlaştığı eseri almadığını ve çiftçilerin alın terinin tarlada kaldığını vurgulayan CHP’li Polat, Ticaret Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı’na davette bulunarak, “Yasal düzenlemeler yapılıp cezai koşullar, yasaklamalar, men cezaları getirilebilir ve böylelikle Türk çiftçisi korunabilir” tabirlerini kullandı.
Rusya’yla ticari alakalara değinen Polat, “Enerjide inanılmaz imtiyazlar tanıdık. ‘Domates kotalarımızı kaldırsınlar’ diye rica ettik. Domates kotalarını kaldırmadılar lakin bir şey yaptılar, domateste 200 bin olan kotayı 250 bin tona çıkarttılar. Tarım Bakanlığı’ndan bir yazı: Rusya Ege Bölgesi’nden ve Akdeniz’den domates ithalatını durdurmuş. Nedeni ise domateste pepino mozaik virüsüne rastlanması.” dedi
“EKONOMİK DEĞİL, SİYASİ BİR ANLAŞMA”
Azerbaycan ile yapılan mutabakatın Sovyetlerden sonraki Bağımsız Devletler Topluluğu periyodunda bizim hükûmetlerimiz ortasında yapılan ticaret iş birliği mutabakatlarının çerçevesinde olduğunu söyleyen Polat, “Azerbaycan bize 15 tane eser söylemiş, biz Azerbaycan’a 15 tane eser söylemişiz, bu eserler ortasında karşılıklı tercihli tarifeler uygulamaya koyuyoruz. Artık, bu tarife kontenjanlarını, tercihli ticaret mutabakatlarını devletler yaparlar, bunları yaparken muhakkak hedeflerle yaparlar. Nedir bunlar? Ekonomik emeller, siyasal, kültürel emeller, bir de nüfuz alanını genişleteceği hedefler vardır. Bu yapılan mutabakata baktığımızda, maalesef ekonomik bir muahede değil yalnızca siyasal bir mutabakat olduğunu görüyoruz. Zira neden? Burada eklere baktığımız vakit, Azerbaycan’ın bizden alacağı eserlere baktığımız vakit yalnızca şekerleme dalını ilgilendiren bir mutabakat olduğunu görüyoruz. Halbuki ki, bu belirlenen 15 eseri biz belirliyoruz, biz belirleseydik bizim Azerbaycan’a satabileceğimiz o kadar çok endüstriyel eserlerimiz var ki, o kadar çok bilişim alanında eserlerimiz var ki; Azerbaycan’da esasen bunlarda yaklaşık 7 milyar dolarlık ithalat yapıyor. Umarım bundan sonrası için hükümetler daha çok hisse almaya ve bu manada hisse almaya çalışırlar diyorum” dedi.
ŞARAPTA 4 MİLYON DOLAR AÇIK
Türkiye bu mutabakatları sıkça yaptığını belirten Polat, “Kimlerle yapmış bu mutabakatları, Moldova’yla yapmış. Mesela kimle yapmış, Venezuella’yla yapmış, İran İslâm Cumhuriyeti’yle yapmış, Arnavutluk’la yapmış; buralarda o ülkelerden ‘Size tarife kontenjanı tanıyoruz’ diye, indirimli ne istemişiz? Peynir istemişiz, elma istemişiz, domates istemişiz, bir de ne hikmetse şarapta indirim yapacağımızı söylemişiz. Türkiye Cumhuriyeti’nde, iki örnekle şarap işini anlatmak isterim: Hükûmet edenler kendi siyasal anlayışları gereği şaraba karşılar ve Türkiye’de şarap üretimini engellemeye çalışırlarken yurt dışından Arnavutluk’tan, Moldova’dan sıfır vergili şarap istemişler. İki ülkeyi kıyaslamak gerekiyor. İtalya’nın dünyada şarap üretimi açısından, toprakları ve üzümleri açısından Türkiye’yle benzeri bir ülke; toplam şarap ihracatı 6,78 milyar dolar. Tıpkı devirde Türkiye’nin şarap ihracatı 11,2 milyon dolar; ithalatı ise 15,5 milyon dolar yani 4 küsur milyon dolar burada açık veriyoruz” tabirlerini kullandı.
“RUS HALKININ YEMEDİĞİ DOMATESİ BİZ Mİ YİYECEĞİZ?”
Domatesle ilgili tarife kontenjanlarının verildiğini söyleyen Polat, “Ben burada Ticaret Bakanımıza ısrarla seslendim, dedim ki domateste bilhassa bu mevsimde alıcımız Rusya. Rusya’ya karşı Türkiye çok fedakârlıklar yaptı; hakkıdır, savunma endüstrimize de katkıları bulundu. Güçte inanılmaz imtiyazlar tanıdık. ‘Domates kotalarımızı kaldırsınlar’ diye rica ettik. Domates kotalarını kaldırmadılar fakat bir şey yaptılar, domateste 200 bin olan kotayı 250 bin tona çıkarttılar. Tarım Bakanlığı’ndan bir yazı: Rusya Ege Bölgesi’nden ve Akdeniz’den domates ithalatını durdurmuş. Nedeni ise domateste pepino mozaik virüsüne rastlanması. Tarım Bakanlığımız ne iş yapar? Bunları denetlemez mi üretilirken? Ya da ihraç edilirken bitki sıhhat kurumları bunları test etmez mi? Etti ve gittiyse Rusya’yla ortamızda bir sorun mi var? Ya da döndüyse Türkiye’deki insanlarımızla bir sorun mi var ki Rus halkının yemediği domatesi biz yiyeceğiz? Tekrar, elmayla ilgili tarife kontenjanları tanımışız. Elmada Türkiye dünya çapında 15’inci büyük ihracatçı. Bu mutabakatlarda maalesef Türk çiftçisini, Türk tarımını eziyoruz” dedi.
ÇİFTÇİLER İÇİN YASAL DÜZENLEME ÖNERİSİ
Domates üreticilerinin özel bölümün yaptığı mutabakatlara uymadığı için eserlerinin tarlada kaldığını belirten Polat, “Benim bölgemde bu sene domatesi tarlada bıraktı beşerler, çürüttüler ya da sürdüler; nedeni ise insanların yapmış oldukları alım garantili mukaveleler, ekim dikimler. Alacak olan firma, şirket, fabrika, domateste çok fazla fide dağıtarak talepten daha fazla arz sağlıyor; böylelikle domates meydana geldiğinde anlaştığı eseri de almıyor, bizim çiftçimizin alın teri tarlada kalıyor. Buradan Ticaret Bakanlığına ve Tarım Bakanlığına tekrar seslenmek istiyorum; bir tarafı Tarım Bakanlığını ilgilendiriyor, bir tarafı Ticaret Bakanlığını: Bu kontratlı ekim dikim olaylarında yasal düzenlemeler yapılıp cezai koşullar getirilebilir; yasaklamalar, men cezaları getirilebilir ve böylelikle Türk çiftçisi korunabilir” diye belirtti.
“50 ÇEŞİT PEYNİRLİ KENTLERİ OLAN BALIKESİRLİLERİN YÜZÜNE NASIL BAKACAĞIZ?”
Peynir ve sütle ilgili hükümetin tarife kontenjanları açtığını söz eden Polat, “Türkiye’nin süt eserleri Avrupa pazarına açılamıyor; maalesef Arap pazarıyla hudutlu. Benim bölgem de önemli bir süt havzası. Türkiye, 10 bin 500 kilometre uzakta Venezuela’dan Rincon’un peynirini Ardahan’daki Recep amcanın peynirine tercih eder duruma geldi. 50 çeşit peynirli kentleri olan Balıkesirlilerin yüzüne nasıl bakacağız, Ardahan’a nasıl gideceğiz, Kars’a nasıl gideceğiz? Bu peynir ve peynir eserlerini ithal etmekle birlikte Türkiye’de süt inekçiliğini bitiriyorsunuz, tekraren süt inekleri kasaba, bıçak altına gittiler, maalesef tekrar, birebir şeylerle karşı karşıya geleceğiz” dedi.
“İNSANLAR ÇÖPTEN BESLENİYOR, CUMHURBAŞKANI KEYİF YAPIYOR”
Cumhuriyet
