ABD’de, siyah George Floyd’un polis şiddeti nedeniyle hayatını yitirmesinin akabinde ırkçılığa karşı aksiyonlar başlarken, ABD başta olmak üzere birtakım devletlerdeki aksiyonlarda kölelik ve sömürgecilik geçmişinin sembolleri olarak görülen heykeler göstericilerin amacı haline geldi. Gaye haline gelen, yıkılan ya da kaldırılan heykeller arasında ise eski ABD yöneticileri ve yönetici yardımcıları da mahal alıyor. ABD’de devam eden hareketler sırasında Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün büstüne, üzerinde “Evet, insanlığa karşı işlenen kabahatlerden sorumluyum” yazılı pankart asıldı. 1914-1923 arasında Anadolu’da Yunanlara karşı sistematik bir soykırım uygulandığını sav eden “Yunan Soykırımı Merkezi”, laf konusu pankartın konum aldığı fotoğrafı paylaşırken, pankartın, “ailesi 1922’de İzmir’de öldürülen bir kişi tarafından yerleştirildiği ve soykırımdan sorumlu bir öndere karşı barışçıl bir protesto olduğu” öne sürüldü. Paylaşımda ise Prof. Dr. Ronald Münch’in, 13 Kasım 2008’de Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda kullandığı “Atatürk hala hayatta olsaydı savaş cürümleri nedeniyle yargılanması gerekirdi” kelamları kullanıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, konuşmanın akabinde Münch hakkında soruşturma başlatmıştı.
TEKİN’DEN REAKSIYON
Laf konusu atağa toplumsal medya hesabından reaksiyon gösteren CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “Washington’da bulunan Atatürk heykeline taarruzda bulunan ‘Yunan Soykırımı Merkezi’ni kınıyorum. Halklar arasında kin ve düşmanlık yaratma maksadı taşıyan ve cehaletten beslenen bu vandallığı lanetliyorum. Kendi vatanımızda hür ve bağımsız yaşama savaşımız sonsuza kadar sürecek. 19 Mayıs 1919’a ‘Soykırımın Başladığı Gün’ diyen bu sapkın zihniyet bilmeli ki Mustafa Kemal öncülüğünde milletimiz işgale, tutsaklığa karşı yaşama hakkı için savaş etti. Venizelos’un Nobel Barış Armağanı’na aday gösterdiği Atatürk özgürlüğün timsalidir” tabirlerini kullandı.
Cumhuriyet
