Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Meltem Kayıran’ın fakülteyle ilişiğinin kesildiği duyuruldu.
Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi’nin bahisle ilgili yaptığı “Doç. Dr. Meltem Kayıran’ı Maksat Alan Hukuksuzluğa Karşı Uğraş Edeceğiz!” başlıklı yazılı açıklamasında, “Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Meltem Kayıran’ın, 30 yıldır emek verdiği fakültesiyle ilişiğinin -haksız ve hukuksuz biçimde- kesildiğini öğrenmiş bulunuyoruz” denildi.
Sendika açıklamasında şu tabirler kullanıldı:
“Geçtiğimiz devir Şubemizin Yürütme Konseyi Başkanlığını üstlenen, sendikamızın Yükseköğretim Bürosu’na uzun yıllar katkı veren ve hepsinden de değerlisi farklı nesillerden çok sayıda öğrencinin eğitiminde büyük emekleri olan Meltem Kayıran’ı okulundan ve öğrencilerinden koparan bu kararın altında imzası bulunan Siyasal Bilgiler Fakültesi Fakülte İdare Konseyini, Dekanlığını ve Üniversite Rektörlüğünü kınıyoruz.
Doç. Dr. Meltem Kayıran 2017 yılında Doçentlik unvan ve yetkisi almasına karşın, ortadan geçen 4 yılda hak ettiği takıma ataması yapılmayarak “Dr. Öğretim Üyesi” takımında çalıştırılmaya devam edilmiştir. Hak ettiği takım verilmediği üzere bir alt takımın kriterleri uyarınca kendisinden ısrarla evrak istenmiş, bu evrakın istenmesinin hukuka alışılmamış olduğunu tez ederek teslim etmediği için üniversiteyle ilişiği kesilmiştir”
Bu keyfi kararın rastgele tüzel desteğinin bulunmadığı belirtilen açıklamada, “Dahası, 30 yılını bilime adamış bir akademisyenin 300’ü aşkın öğrencisi ve tez danışmanlıkları varken eğitim öğretim periyodu ortasında üniversiteden koparılmasında da rastgele bir kamu faydası bulunmamaktadır. Pandemi devrinde özel bölümde bile işten çıkarmalar yasaklanmışken bir kamu kurumunda bu türlü bir uygulamaya gidilmesi kabul edilemez” vurgusu yapıldı.
“TÜM ÜNİVERSİTEYE BİLEŞENLERİNİ TAKVİYEYE ÇAĞIRIYORUZ”
Açıklama şu sözlerle tamamlandı:
“Bölümlerin muhtaçlık duyduğu takımları vermeme, öğretim üyelerinin unvanlarına uygun atama yapmama ve keyfi atama-yükseltme kriterleri belirleme üzere metotlar, üniversiteleri ve akademisyenleri baskı altında tutmanın bir aracı olarak kullanılmaktadır. Liyakatsiz atama ve kadrolaşmalarla üniversiteleri siyasi iktidarın art bahçesi haline getirmeyi amaçlayan, özgür bilimsel üretimin önünü keserek akademiyi içten içe çürüten bu uygulamalara karşı çabamızdan asla vazgeçmeyeceğiz.
Akademik özgürlüklerin ve insan-doğa-toplum faydasına üniversite çabamızın en yürekli taşıyıcılarından biri olan Meltem Kayıran’ı amaç alan bu hukuksuzluğu kabullenmeyeceğiz. Bu hukuksuz karar geri alınana kadar çabamızı sürdüreceğiz. Tüm üniversite bileşenlerini bu çabaya dayanak olmaya çağırıyoruz.”
Cumhuriyet
