Antalya’da geçen yıl yeni olağan hayat ile birlikte koronavirüs tedbirlerini birinci hayata geçiren yat sahipleri ve işleticileri, hıfzıssıhha konseyi kararlarıyla deniz yolunun kapanmasına mana veremediklerini söyledi.
Muğla Valiliği Vilayet Hıfzıssıhha Şurası kararı ile yatçıların önünün açıldığını anlatan 22 yıllık yat firması sahibi Kamil Kamiloğlu, yat filosunun limanda demirli olduğunu belirterek, şöyle konuştu;
“Valilik başta olmak üzere, ATSO ve vilayet hıfzıssıhha konseyimizden talebimiz var. 2015’ten bu yana daima darbe yiyoruz. Tüm tekneler limanda. Şura birtakım kararlar alıyor. Örneğin turistler 10 farklı otelden otobüslere doluyor, bunlar Demre’ye gidiyor, Pamukkale’ye gidiyor. Değişik çeşitlere katılıyor. Bir otobüsün içinde 10 farklı otelden 40 turist cinse çıkabiliyor. Ama biz VIP hizmet veriyoruz. Beşerler bize azamî 6 kişi geliyor ve aile olarak geliyor. Kendi VIP araçlarıyla gelip yata biniyorlar. Lakin alınan kararlarla denize açılmamız yasak. Bu nedenle turistler bize gelemiyor. Neden şura bunu yasakladı, aklımız almıyor.
40 kişiyi birebir otobüste çeşide gönderen sistem yata göndermiyor. Buna mana veremiyorum. Muğla Valiliği makul bir karar aldı. Muğla vilayetine bağlı kıyıdaki denizci arkadaşlar bizden şanslı. Tıpkı karar neden Antalya için alınmadı. Muğla hudutlarında bulunan VIP yat, ticari tekne, sivil tüm tekneler pandemi sürecinde müsaadeler alınarak cinslere çıktı. Biz bir iki ay çalışarak ailemizi geçindiremeyiz. Denizden ekmek yiyoruz. Kapalı alan mı daha riskli, açık deniz mi daha riskli.”
Bir öteki yat sahibi, tıpkı vakitte kaptan Fuat Eksikli, Muğla ile Antalya’daki kararlar ortasındaki farkın, kesim çalışanlarını çok etkilediğini anlattı. Eksikli, “Tekne sahipleri liman kiralarını ödeyemeyecek duruma geldi. İşçi maaşlarını da ödeyemiyor. Pandemide dayanak alamadık. Hemen bizim de açılmamız lazım. Çok bunaldık” diye konuştu.
Cumhuriyet
