Osman Kavala, “tutuklamanın hukuksal olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” teziyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
AYM Genel Şurası, Seyahat Parkı odaklı olaylara ait davada tahliyesi ve beraatine karar verildikten sonra diğer kabahatten tutuklanan Anadolu Kültür AŞ İdare Konseyi Lideri Osman Kavala’nın kişisel müracaatında, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine hükmetti.
Bunun üzerine yazılı açıklama yapan Kavala, şu tabirleri kullandı:
“Anayasa Mahkemesi’nin son anda icat edilmiş, maddedeki tanıma uymayan ve hiçbir kanıta dayanmayan casusluk suçlamasıyla tutuklanmış olmamı hukuka uygun bulması, akıl alır üzere değildir. AYM’deki çoğunluğun hukuk normlarına uygun olmayan bu davranışı son derece tasa vericidir. Yargıda en yaygın ve can yakıcı sorun siyasi bildirilerin ve siyasi ortamın tesiriyle alınan, sağlam münasebetlere dayanmayan ve cezalandırmaya dönüşen tutuklama uygulamalarıdır. Tutuklama kararları verilirken suçlananın özgür yaşama hakkı karşısında onun adalete ve topluma ziyanlı bir eylamde bulunma ihtimali tartılır . Kesin olan kozmik haktır, oburu ise yalnızca bir ihtimaldir. İhtimalin özgür yaşama hakkını kısıtlamaya münasebet olabilmesi fakat istisnai koşullarda yasal görülebilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de anayasamızın da uyulmasını emrettiği bağlayıcı norm budur.”
Cumhuriyet