Hadise, geçen 20 Mayıs’ta kentin en işlek caddesi İzzet Baysal Caddesi’nde meydana geldi. Maskesiz dışarı çıkmanın yasak olduğu kentte, caddede vazifeli bekçi ekibi maskesiz formda yanında köpeği ile yürüyen Elif Nihan İ.’yi cezai süreç uygulamak için durdurdu. Elif Nihan İ. ve bekçiler arasında tartışma yaşandı.
Köpeğini veterinere götürmek için dışarı çıktığını söyleyen Elif Nihan İ., birebir devranda cep telefonu ile kayda girdi. Bekçiler, Elif Nihan İ.’den cezai süreç uygulamak için kimliğini istedi. Bu duruma da reaksiyon gösteren Elif Nihan İ. bekçilere kimlik göstermeyi reddetti. Bekçiler maskesiz halde caddede yürümenin yasak olduğunu, kararın Valilik tarafından alındığını ve bu nedenle cezai süreç uygulayacaklarını söyledi.
Daha sonra polis ekipleri hadise noktasına geldi. Elif Nihan İ.’ye, 392 TL idari para cezası uygulandı. Elif Nihan İ.yaşananları kayda alıp toplumsal medyada yayımladı.
PARA CEZASI İPTAL EDİLDİ
Elif Nihan İ. vakadan 1 gün sonra maske takmadığı gerekçesiyle kendisine uygulanan 392 TL para cezasını erken ödediği için yasal indirimle 294 TL olarak ödedi; daha sonra da maske cezasının iptali Bolu Sulh Ceza Duruşması’na başvurdu. Duruşma, bayanı haklı bularak para cezasının iptali tarafında karar verdi.
Kararın münasebetinde ise şu sözler bölge aldı:
“Anayasamızın 13. unsuru mucibince, temel hak ve hürriyetler Anayasanın ilgili unsurlarınca belirtilen sebeplere bağlı olarak lakin kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar Anayasanın kelamına, ruhuna, demokratik topluluk tertibine ve laik Cumhuriyetin gerekliliklerine ve ölçülülük unsuruna hilâf olamaz. Yeniden Anayasamızın 15. hususunda temel hak ve özgürlüklerin fakat savaş, seferberlik yahut fevkalâde hallerde milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydı ile kısmen yahut büsbütün durdurulabileceği yazılıdır. Yeniden Anayasamızın 19. hususu ‘hiç kimsenin hürriyeti ve güvenliğinin duruşma kararı olmadan kısıtlanamayacağı, mecburî hallerde kısıtlansa bile 24 saat içinde hakim onayına sunulması gerektiği düzenlenmiştir. Tekrar Anayasamızın 23. Unsuru, yerleşme ve seyahat hürriyetinin fakat kanunla sınırlanabileceği öngörülmüştür. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 64. hususu, salgın illetlere ait önlemleri düzenlenmiştir. Bu önlemlerin hiçbirinde maske takma mecburiliği yoktur. Kaldı ki bu türlü bir zorunluluğun olduğunu kabul etmesek bile, Anayasamızın 2. unsuru, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin toplumsal hukuk devleti olduğunu öngördüğü, toplumsal devlet olma prensibinin ise ekonomik olarak bir yükümlülük getirdiğinde, bu yükümlülüğün devletçe karşılanması gerektiği açıktı. Yeniden Anayasamızın 56. Unsuru, sıhhatin korunması devletin ödevi olarak göstermektedir. Maske takmanın, maskenin emeline münasip olarak kullanılması halinde, 4 saat vade ile birebir maskenin kullanılabileceği, hasebiyle ortalama bir insanın mesken dışında 3 tane maske değiştirmesi gerektiği, bunun da kimseye belli bir mali külfet getirdiği, yeniden Anayasamızın 73. Hususu gereği, mali hükümlülükler ama kanunla konulur, kanunla kaldırılır. Hem toplumsal devlet olma unsuru, hem de getirilen zorunluluğun mali külfet getirmesi gereği, devletin kişi başına her gün 3 tane maske sağlama zaruriliği olduğu, yukarıda anlatılan Anayasa ve yasa unsurları gereği olduğundan yasaya uymayan idari para cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir.”
Cumhuriyet
