Fransa, İsviçre, İspanya ve İtalya’dan gelen 12 avukat da cüppeleriyle davayı takip etti.
ÇHD’li 18 avukata 2013 yılında İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “örgüt üyeliği” suçlamasıyla açılan davada, 14 sanığa verilen mahpus cezaları onanmış, 4 avukat hakkındaki ceza ise bozulmuştu. Vefat orucunda hayatını kaybeden avukat Ebru Timtik’e verilen ceza ise mevt nedeniyle düştü. Yargıtay’ın bozma kararının evrak 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ÇHD davası ile birleştirildi. 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada kelam alan Kozağaçlı, Yargıtay’ın bozma kararının akabinde işleyen sürecin metot kusuru olduğunu ve tutuksuz yargılandığı bir davaya tutuklu olarak dahil edildiğini belirterek bu yapılmasa mevt orucunda ömrünü yitiren Ebru Timtik’in hayatta olacağını, kendilerinin ise tutuklu olmayacağını tabir etti.
‘HAYATIMIZI ÇÜRÜTTÜLER’
9 yıldır süren davanın hiçbir basamağında tahliye talebinde bulunmadığını kaydeden Kozağaçlı, “Bugün de etmeyeceğim. Bütün duruşmalara eksiksiz katıldım. Bu süreçte avukatlık yapmaya devam ettim. Onlarca kere yurtdışına çıktım ve döndüm. Bu durumda kaçma kuşkusu nasıl olabilir? Belgedeki her şey çökmüştü. Ceza verebilecekleri hiçbir şey olmadığını anlayınca yeni bir dava açıldı. Yıllar geçtikten sonra bu evraklar birleştirildi. Beni tahliye eden 6 yargıcın 6’sı da sürüldü. Münasebetiyle ben size ne diyeyim? Çocuğunuz vardır. Hayatlarımızı hapishanelerde çürüttüler. Ebru’nun bize bir vasiyet var. O da adalet” dedi.
Ebru Timtik’in kardeşi tutuklu sanık Barkın Timtik ise “Adalete dair edilmesi gereken tüm kelamlar Ebru’nun hakkıdır” dedi. Timtik, kardeşinin mevt orucuna girdikten sonra yazdığı mektubu okudu.
Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Cumhuriyet
