CHP Kadın Kolları Başkanı Nazlıaka: İstanbul Sözleşmesi’nden rahatsız olanlar tacizci ve tecavüzcülerdir

CHP Bayan Kolları Lideri Aylin Nazlıaka, amaç gösterilen İstanbul Kontratı ile ilgili “Erkekler, İstanbul Sözleşmesi’nden rahatsız değil; eşine, sevgilisine ya da hiç tanımadığı bir bayana şiddet uygulayan, katleden, tacizci, tecavüzcü erkekler rahatsız” dedi.

İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik hücumlarla uğraş ettiklerini belirten Nazlıka, “Demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyen, Cumhuriyet kıymetlerine savaş açan bu erkek hâkim iktidara karşı uğraşımız artarak devam edecek ve kazanan kesinlikle biz olacağız. Bu ülkenin onurlu ve keyifli yarınlarının yükseleceği eller, bizim ellerimiz. İstanbul Kontratı kalacak! Siz gideceksiniz” diye konuştu.

Nazlıaka, bayan örgütleriyle birlikte CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında özetle şunları söyledi:

Haklarımız elimizden alınmak isteniyor: Türkiye’de toplumsal devlete ve adalete, ekmek üzere, su üzere bir muhtaçlık duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Bugün ülkemizin her bir köşesi işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik ve şiddet ile kaynarken, siyasi iktidar yangına akaryakıt dökecek kadar denetimini yitirmiş kararlar alıyor. Bunun en akıl almaz örneğini de İstanbul Kontratı üzerinden bayanlara yönelik başlatılan sistematik ataklarda görüyoruz. Cumhuriyetimizin duyuru edildiği tarihten bu yana, bayanlar olarak elde ettiğimiz tüm haklar bir çırpıda elimizden alınmak isteniyor.

Mukavele uygulansaydı kız kardeşlerimiz yaşayacaktı: Ülkemizde, bayanların hakları ne yazık ki uzun yıllardır sırf kağıt üzerinde var. Biz bayanlar elde ettiğimiz haklarımızı bugün hayatın her alanında yaşamak istiyoruz. Erkek hâkim iktidar ise hukuken kazanılmış haklarımızı gasp ettiği yetmiyormuş üzere, artık de bu hakları büsbütün ortadan kaldırmak istiyor. 2011 yılında imzalanan ve bayana yönelik şiddete karşı devletin atması gereken adımları temel alan İstanbul Mukavelesi, bugün tam olarak uygulanıyor olsa idi birçok kız kardeşimiz yaşıyor olacaktı. Birçok bayan konutta ekonomik şiddet görmeyecekti; ruhsal şiddete uğrayıp susmayacaktı ve hatta bu yüzden hayatına son vermeyecekti.

Erkeklerin çok iyi anlaması gerekir: İstanbul Sözleşmesi’nin neden biz bayanlar için çok kıymetli olduğunu kavrayabilmek için öncelikle bu mukavelenin ne olup ne olmadığını bizi dinleyen tüm bayanların ve erkeklerin çok iyi anlaması ve etrafındakilere anlatması gerekiyor. İstanbul Mukavelesi, bayanlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete karşı devletin yapması gerekenleri içeren milletlerarası hukuksal bir dokümandır. İstanbul Sözleşmesi’nin 4 temel amacı vardır.

İstanbul Mukavelesi bayanların hayatını korur: Birincisi; bayana karşı şiddetin önlenmesi için devletin önlemler alması gerektiğine işaret etmektedir. İkincisi; şayet bayana karşı şiddet hala devam ediyorsa, kadın-erkek eşitsizliği sürüyorsa devletin bayanların hayatını korumak için aktif adımlar atmasını istemektedir. Devlete ‘6284 sayılı kanunu uygula, bayanları faal ve faal koru’ demektedir. Üçüncü adımda ise şiddet önlenemediyse, bayanlara ziyan veren erkeklerin adil yargılanması ve cezalandırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Devlete ‘etkin ceza sistemi uygula, adaleti sağla’ demektedir. Dördüncü ve son adımda ise Kontrat, devlete bayanların daha güçlü bireyler olabilmesi, hayatın her alanında yer alabilmesi için çalışmalar yapması gerektiğini işaret etmektedir.

Yuva yıkmıyor: Özetle; İstanbul Kontratı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını öngören ve bayana karşı sokakta ya da meskende şiddetin önlenmesini amaçlayan tüzel bir evraktır ve Türkiye Cumhuriyeti de altına imza attığı bu mukavelenin gereklerini yapmak zorundadır. Birilerinin sav ettiği üzere İstanbul Kontratı yuva yıkmıyor. Kontrat, bir ailede şiddet gören bayan varsa erkeğin cezalandırılması gerektiğini söylüyor. Hiçbir dine ya da kültüre karşıt kurallardan bahsetmiyor; zira tüm bayanların şiddetten korunmasını amaçlıyor.

Kontrat, önlem alınmasını öngörüyor: Mukavele; bayanların beyanı nedeniyle erkekleri kanıtsız olarak cezalandırmıyor. Mukaveleye nazaran bayanın beyanıyla sırf bayan için acil müdafaa önlemleri alınması öngörülüyor. Türkiye’de boşanmalar aile içi şiddet ya da uyuşmazlık nedeniyle gerçekleşiyor; tekrar birilerinin argüman ettiği üzere İstanbul Sözleşmesi’nde boşanma kavramının geçtiği ya da ima edildiği tek bir satır yok. Mukavele toplumu cinsiyetsizleştirmiyor; bilakis hiç kimsenin cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf insan muamelesi görmemesini teminat altına alıyor.

Tacizci tecavüzcü erkekler rahatsız: Erkekler, İstanbul Sözleşmesi’nden rahatsız değil; eşine, sevgilisine ya da hiç tanımadığı bir bayana şiddet uygulayan, katleden, tacizci, tecavüzcü erkekler rahatsız. Hülasa; İstanbul Mukavelesi, rengi, lisanı, dini, kılık kıyafeti, dünya görüşü ne olursa olsun tüm bayanların şiddet görmemesi için var. Bayanların erkeklerle birebir haklara sahip olabilmesi için var.

Kazanan biz olacağız: Avrupa’da dahi bayanın toplumsal ve siyasal hayatta yeri yokken; Türkiye Cumhuriyeti’nin aydın bayanları Atatürk önderliğinde ihtilal niteliğinde atılımlara imza atarak erkekler ile eşit kaidelere kavuşmuş, hem siyasal hem toplumsal hem de ekonomik hayatta haklarını almışlardı. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Aralık 1923 yılında İzmir’de yaptığı bir konuşmada ‘Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi bayanlarımıza karşı ihmal ve kusurdur’ diyor. Biz, bu kelamın söylendiği tarihten 97 yıl sonra ülkemizde bayan erkek fırsat eşitsizliğini tartışıyoruz; İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik akınlarla gayret ediyoruz. Demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyen, Cumhuriyet kıymetlerine savaş açan bu erkek hükümran iktidara karşı uğraşımız artarak devam edecek ve kazanan kesinlikle biz olacağız.

Geleceği inşa edeceğiz: Kadın uğraşı sırf bayanların da çabası değil. İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak ve uygulanmasını talep etmek, bayanlar kadar erkeklerinde içinde yer alması gereken bir adalet ve insan hakkı gayretidir. İstanbul Sözleşmesi’nin öngördüğü haklar, en temel insan haklarıdır ve insan hakları asla tartışmaya açılamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Bayan Kolları olarak, ülkemizde tüm bayanlar haklarını tek tek öğrenip savunana kadar sokak sokak gezeceğiz, anlatacağız, dertleşeceğiz. Haklarımızdan asla geri adım atmayacağız. Bayanların ölmeyeceği, öldürülmeyeceği; hayatın her alanında daha fazla yer alacağı bir geleceği daima birlikte inşa edeceğiz.

İstanbul Mukavelesi kalacak siz gideceksiniz: Bugün neredeyse her gün bir bayanın öldürüldüğü, tacize, tecavüze ya da farklı şiddet cinslerine maruz kaldığı ülkemizde İstanbul Mukavelesi, bizim kırmızı çizgimizdir. Bu çizgiyi aşanlara, Sözleşme’yi uygulamak yerine kaldırmak isteyenlere oturdukları koltukları dar edeceğiz. Cüret biziz, azim biziz, emek biziz, çaba biziz. Biz kadınlarız; biz her iki bireyden biriyiz. Bu ülkenin onurlu ve memnun yarınlarının yükseleceği eller, bizim ellerimiz. İstanbul Kontratı kalacak! Siz gideceksiniz!