Muhalefette “erken seçimin olacağı” istikametinde tartışmalar sürerken, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’den evvelki gün yine “seçimlerin 2023’te yapılacağı” açıklaması üzerine kulislerde, “Cumhur İttifakı’nın ekonomik göstergeler nedeniyle erken seçime sıcak bakmadığı” değerlendirmesi yapıldı.
Dolar ve altın fiyatlarındaki artışın tırmanması durumunda “ülke iktisadının muhtemel bir erken seçimi kaldıramayacağı, erken seçime gidilmesi halinde ittifakın, hasebiyle da Bahçeli’nin önünü açtığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sekteye uğrayacağı, muhalefetin bu kere daha gür bir biçimde “güçlendirilmiş parlamenter sistemi” tartışmaya açacağı ve bunun için ataklarda bulunacağı” ihtimalleri üzerinde duruluyor.
Muhalefet cephesinde, son aylarda “erken seçim olacağına” yönelik açıklamalar, MHP önderi Bahçeli’nin evvelki haftalarda ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener’e yönelik “Evine dön” davetiyle yine hareketlenmişti. Cumhur İttifakı cephesinin “olası bir erken seçimi” ittifakın ve Bahçeli’nin önünü açtığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin geleceği açısından “riskli” görüyor.
Bunun en kıymetli nedenlerinden birinin de “ülkedeki ekonomik göstergeler olduğu” tabir ediliyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle gerek küçük esnafın gerekse personel bölümünün değerli bir kısmının “işsizlik problemiyle karşı karşıya kaldığı ve bu sürecin hükümete ve ittifaka olan itimadı sarsmaya başladığı” değerlendirilirken, ittifakın “erken seçim” kararı almasının “ülke iktisadını daha da zora sokabileceği” kaydediliyor. Süreç için, “2001 yılındaki, koalisyon hükümeti devrindeki, ekonomik kriz örneği” gösteriliyor. İktidarın, 2023’e kadar “ekonomik atılımlar yapmadan, döviz kurlarındaki artışın önüne geçmeden “böylesi bir risk almayacağı” konuşuluyor.
AKŞENER’İN KOZU
Kulislerde, “AKP ve MHP cephesinin 2023 seçimlerine hakikat giderken, GÜZEL Parti’yi de yanına almaya çalışacağı” ve “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devamı için güçlü bir Cumhur İttifakı ile seçimlere gidilmesi gerektiği” belirtiliyor. “Evine dön” davetiyle kastedilenin aslında “sosyolojik olarak ÂLÂ Parti’ye oy veren kitlenin AKP ve MHP tabanına yakın kesitini oluşturduğu, böylelikle GÜZEL Parti’nin “sol siyaseti benimseyen CHP ile ittifak yerine hitap ettiği kitle açısından Cumhur İttifakı bileşeni içinde yer alması gerektiğine” vurgu yapılıyor.
Böylelikle GÜZEL Parti’nin de “CHP’nin HDP ile yakın siyasetinden şikâyet eden milliyetçimuhafazakâr kısmın alternatifinin Cumhur İttifakı olabileceği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu nedenle Bahçeli’nin davetine olumlu cevap verdiği” dillendiriliyor.
Ayrıyeten bu atılımın DÜZGÜN Parti’nin, DEVA ve Gelecek partileriyle, “üçüncü ittifaka gitmesinin önüne set çekebileceği” de tartışılıyor. Fakat Cumhur İttifakı’nın bu kozu karşısında YETERLI Parti Genel Lideri Meral Akşener’in, “yeniden güçlendirilmiş parlamenter sistem kozunu ortaya koyduğu” belirtiliyor.
Cumhuriyet
