Yekta Güngör Özden
ESKİ ANAYASA MAHKEMESİ LİDERİ
EN PAHALI EMANETİMİZ…
Bu nedenlerle kimi vakit atılımlarına mahzur olmaya çalışan önündeki kara bulutları da geçerlik tanımayarak silip süpürmüştür. Asya’ya sürülerek yok edilmek istenen bir ulusun kurtarıcısı, orijinal bir dünya devletinin kurucusu olarak tarihteki ışıklı yerini almış, Türk ulusunun yüreğine gömülmüştür. Onun bize onur veren en pahalı, en kutsal emaneti Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatıp yüceltmek hepimizin ömür şartıdır, en büyük misyonu ve sorumluluğudur. Osmanlı İmparatorluğu’nun ihanetle sona eren varlığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla gerçekleşen ulusal yapıyla tamamıyla tarihin kara sayfalarına gömülmüştür. Türk ulusunun soyunun pahalarını yansıtan devrimci gelişmelerle aldığı yol, memleketler arası alanda övgülerle karşılaşmış, barış için oluşturulan ortak heyetlerle Atatürk’ün öncülük yaptığı bağlantılar kurulmuştur.
BİR PRENSİP, BİR DAVA, BİR KURUM, BİR TÜRKİYE
Günümüzde Atatürk’e, yapıtlarına ve bağlarına karşı bazılarının gerici, çıkarcı, yıkıcı, yadsıyıcı (inkârcı), hatta suçlayıcı yaklaşımı, insanlık ismine utandırcı içeriktedir. Atatürk’ün bedelini bilmeyenlerin insanlık nitelikleri ve kıymeti tartışılır. Savaşın kartalı, barışın güvercini olarak beynini güneş, yüreğini bayrak yapmış bir Türk büyüğüdür. Bağımsızlık, özgürlük, eşitlik, ulusal egemenlik, yurtseverlik, uygarlık, çağdaşlık, bilimsellik, hukukilik, soyluluk, onur, fazilet, ahlak, özgüven, dayanışma, unsur ve dava anıtıdır. Cumhuriyetin kurucusudur. Tüm seçkinliği ve bedelleriyle büyük ve eşsiz bir liderdir. Bir prensip, bir dava, bir kurum, bir Türkiye’dir. Bizim için bir dünyadır. Cumhuriyetimiz, Atatürk’ün kurduğu çağdaş, siyasal yapıdır. Yalnız siyasal biçim değil, bir niteliktir. Yine doğuştur. İnsanlık ve yurttaşlık kurumu olarak hepimizin gözbebeğidir. Demokratik ömrün teminatıdır. Bekçisi, Türk ulusudur.
Cumhuriyet
