Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, geçen 22 Aralık’ta Selahattin Demirtaş ile ilgili 2018 yılında verilen “Serbest bırakılmalı” kararına ait yapılan temyiz başvurusunu karara bağlamıştı. 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire, 15’e karşı 2 oyla Demirtaş’ın derhal hür bırakılması gerektiğine karar vermişti.
Molu, AYM’ye müracaat yapmadan çok kısa bir mühlet evvel AYM’nin Abdullah Yaşa müracaatında verdiği kararı hatırlatarak şunları aktardı:
“Abdullah Yaşa başvurusu da bir AİHM kararıydı. Biber gazı kullanımı sebebiyle vefatla ilgili orada AİHM hak ihlali kararı verip, yine soruşturma başlatılmasını istemişti. Bunun yerine getirilmemiş olması sebebiyle AYM’ye bir müracaat yapılmış. AYM’de bu aralık ayı içerisinde kararını açıkladı ve dedi ki ‘AİHM kararının uygulanmaması mahkemeye erişim ve tesirli müracaat yolu ihlalidir.’ Daha evvel de Şahin Alpay ve Mehmet Altan kararları uygulanmadığı için misal halde süreçler olmuştu. Biz bütün bu AYM’nin kendi kararlarının uygulanmaması sebebiyle verdiği ihlal kararlarını da koyup dedik ki ‘Böyle bu türlü kararlar verdiniz, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının uygulanmaması bir cürüm, hak ihlali. Hasebiyle AİHM kararlarının uygulanmıyor olması da bir hak ihlali bu doğrultuda bir karar verilmesini talep ediyoruz.'”
‘KENDİ KARARLARI UYGULAMADIĞINDA VERDİĞİ YANSIYI VERMESİNİ BEKLİYORUZ’
Molu, müracaat yaptıktan çabucak sonra Enis Berberoğlu kararının çıktığını belirterek şunları kaydetti:
“Dolayısıyla bu bağlamda AYM’den bir an önce ‘Burda karar uygulanmadı’ diye bir ihlal kararı vermesini bekliyoruz. Olması gereken de budur aslında, ama şöyle kaygılarımız var; kendi kararları uygulanmadığında çok haklı olarak sonlanan, reaksiyon gösteren, çok kısa müddet içerisinde ‘hak ihlali’ kararları veren AYM bilhassa AİHM kararlarının uygulanmaması konusunda çok net bir hal sergilemiyor. Bizim AYM’den beklentimiz kendi kararı uygulanmayınca verdiği tepkiyi vermesi.
‘PEK BİR ÜMİDİMİZ YOK’
Lakin bilhassa AYM’nin son devirde AİHM ile ilgili yaklaşımı da çok kıymetli bir faktör. AİHM Osman Kavala ile ilgili de bir ihlal kararı verdi ve Kavala buna karşın ikinci sefer tutuklandı. Aslında bu AİHM kararı doğrultusunda Osman Kavala’nın ikinci tutukluluğuyla ilgili bir ‘hak ihlali’ kararı verilmesi gerekirken, AYM bu ‘hak ihlali’ kararını da vermedi. Münasebetiyle bu da farklı biçimde AİHM’nin kararına direnmek manasına geliyor. Bu bağlamda değerlendirdiğimiz vakit pek bir ümidimiz yok. Çok uzun bir müddettir 8’e 7 çıkıyordu liderin oyuyla bilhassa bir oy farkla bu kritik davalarda hak ihlali kararı veriliyordu lakin İrfan Fidan’ın tekrar hakim olarak atanmasıyla artık onun da çok mümkün olmayacağı, bilhassa bu siyasi davalarda lehe bir karar alımının giderek zorlaşacağı görüşündeyiz.
Tabi bizim elimizdeki kesin ve bağlayıcı olan karar çok güçlü. Avrupa Parlamentosu 16’ya karşı 590 oyla ‘Demirtaş derhal özgür bırakılmalı’ istikametinde bir karar aldı. Yakın bir devirde AİHM kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Kurul Bakanlar Komitesi önündeki süreç başlayacak. Hasebiyle bir formda hür bırakılması için milletlerarası makamlardan çeşitli kararlar geleceğini düşünmüyoruz ancak AYM buna ne kadar uyar bundan çok emin değiliz, temennimiz uyması istikametinde.”
Cumhuriyet
