NCAA’de Final Four gören birinci Türk olan Deniz Kılıçlı, Gloria Cup Basketbol Turnuvası öncesi Yunus Aydın’a konuştu. Bahçeşehir Koleji ile gayelerini anlatan yıldız basketbolcu, gençlerin gelişimine yönelik tavsiyelerde bulundu.
NCAA’de Final Four gören birinci Türk basketbolcusun. Bu nasıl bir süreçti?
Deniz Kılıçlı : Altyapı’da oynadığım süreçlerde Albert Schweitzer turnuvası olurdu. Dünya Kupası üzere olağanüstü turnuvalardı. Altyapı tertipleri için çok lakin çok değerli. Gerek Efes altyapısında gerek Amerika’da iyi gruplarda oynadım. Lise sonu okurken Amerika’ya gittim. Sonrasında West Virginia ile hiçbir NBA oyuncumuz olmamasına karşın, Kentucky üzere 12 bireyden 11’inin birinci 15 Draft’ta seçildiği bir grubu eleyip Final Four’a çıktık. Bu süreçte akademik düzeyde ingilize öğrendim. Sonrasında üniversitede daha spesifik olarak hususa yöneldim. Birinci başlarda çok zorlansam da, ortalamanın üzerinde bir öğrenci oldum ve Üniversite sisteminin farklı olmasından ötürü zorluk çektim. Amerika’daki basketbol sisteminin neredeyse 100 yıldır okul ve basketbolun yanyana götürmesi için şekillenen sistemde söylenenleri yapabilirseniz otomaik olarak devam edebiliyorsunuz.
Eğitim sürecinden bahsettiniz. Amerika ve Avrupa ortasında en büyük fark nedir sence?
Deniz Kılıçlı : Avrupa’da bizler kulüp sistemleri ile oynuyoruz. Kulüp sistemlerinde herkesin kendi kuralları var. Amerika’daki avantaj, bütün kıtanın neredeyse Amerika’da olması ve ortak bir yerden yürütülüyor. Okul ve spor birbirine çok hoş entegre edilmiş durumda. Oyuncuları okumaya teşvik etme gayeli, ileride büyük oyuncu olacak atletleri teşvik etmeye yönelik. Amerika’da oyuncuların Üniversite’yi bitirene kadar geçen süreçte amatör tutulması için çok katı kurallar var. Oyuncunun bir marketten alışverişine kadar değinen kurallar. Avrupa’da 14-15 yaşında kontratlar imzalanıyor. Sonrasında A kadro düzeyinde okuluna gidip sonrasında Üniversitesi’ni bitimesi çok ancak çok sıkıntı. En büyük fark ise kulüp ve okul sisteminin birbirinin içine entegre olması.
Basketbol Muhteşem Ligimiz bu dönem 15 kadroyla oynanacak. Sence Muhteşem Lig yükselişte mi düşüşte mi?
Deniz Kılıçlı : Pandemi sürecinde bütün herkesin hem ekonomik olarak hem de toplumsal olarak zorluk yaşadığını görüyoruz. Bizler futbolcular, basketbolcular, voleybolcular olarak cümbüş bölümündeyiz. Korona nedeniyle, birebir vakitte Avrupa’daki kimi kuralların Türkiye’de tıpkı olmamasından ötürü her ligde badire yaşandı. Benim fikrim, bizim ligimizin mali kriterlerin getirilmesi, kulüplerin ve oyuncuların korunmasına yönelik yeni kuralların çıkarılması ile bizim ligimizin bu süreçten daha az etkilendiğini düşünüyorum. Son 10 yıldır Basketbolumuzun yükselişine devam ettiğini düşünüyorum. Tıpkı vakitte TBL’nin de oyuncu yetiştirme ve gençlere platform oluşturma konusunda çok başarılı olduğunu düşünüyorum.
Pandemi sürecinden bahsettin. Senin için nasıl geçti?
Deniz Kılıçlı : Eskiye nazaran çok daha profesyonel bir süreç geçirdiğimi düşünüyorum. Diyetisyenlerle çalıştım, daima olarak kulüple bağlantı halindeyim. Sportmenler için çok daha güç bir süreç geçti. Biz atletlerin günde yakmaya alışık olduğu bir kalori var. Konutta kaldığımız süreçte bu kaloriyi yakmak çok sıkıntı oldu. Benim en dikkat ettiğim şey, maske takmak ve uzaklık kurallarına uymak, bunu da arkadaşlarıma yaymak oldu.
Bahçeşehir Koleji Spor kulübü hakkında ne düşünüyorsun? Güzel gidiyorsunuz.
Deniz Kılıçlı : Dünyanın birçok yerinde çeşitli spor kulüplerinde bulundum. Kimileri çok iyi kimileri ortalamanın altında yerlerdi. Bu yüzden bu bahiste deneyimimin üzücü olmadığını düşünüyorum. Ben geldiğimden beri bütün oyuncuları çekebilmek ismine, tertibin saat üzere işlediği, oyuncuların külfetlerinin çabucak çözülmesi ile ilgilenen çok az tertiplerden birisi olduğunu düşünüyorum. Basketbola gönül vermiş insanlardan şurası. Kadromuzu kurarken, birbirine kimyasının ince elenip sık dokunarak kurulduğunu düşünüyorum. Şuana kadar bulunduğum en iyi tertip olduğunu söyleyebilirim.
Cumhuriyet
