Şarap üreticisi Mustafa Çamlıca’nın, bağ yapmak için aldığı 5 dönüm tarla vasfındaki arazi kil ve kömür ocağı işletmesi tarafından talan edildi. Tarlasını geri getirmenin mümkün olmadığını anlatan Çamlıca, bu araziyi bölgedeki kil için aldığını ve bu kil sayesinde bağ üzümlerinin çok bedelli olduğunu söyledi. Çamlıca, işletme hakkında hata duyurusunda bulundu. Bu ocakların kontrolünün çok zayıf olduğunu belirten Çamlıca’nın avukatı İlhan Durmuş da “Araziler talan edildikten sonra bize tek alternatif tazminat davası açmak kalıyor. Müvekillim yüksek tazminat değil, yalnızca tarla istiyor. Bağ ekmek istiyorsunuz. Bu da hakkınız” dedi.
BÖLGEDEKİ KİL ÇOK BEDELLİ
Tozaklı Köyü Kil ve Kömür Ocağı işletmesi, Çamlıca’dan habersiz Lüleburgaz, Pınarhisar Tozaklı köyündeki 5 dönüm tarlasına bırakması gereken 20 metre arayı de bırakmayarak girdi ve hafriyat yaptı. Yerde derin çukurlar açtı. İlgili yerlere işletmeyi şikâyet eden ve işletme hakkında cürüm duyurusunda bulunan Çamlıca, tarlasının kömür ocağının içine kaydığını belirterek “Bölgede en bedelli maden kil. Çok kıymetli. Biz de bu araziyi bağ yapmak için bu nedenle seçtik. En iyi üzümler ve şaraplar bu kil sayesinde üretiliyor. Siz bu kili madende mi kullanacaksınız, yoksa o kili bağda mı kullanacaksınız? Burayı kazdığınız anda bu kil yok oluyor” dedi.
RUHSATLAR İPTAL EDİLSİN
Yerinin bir daha geri gelmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Çamlıca, “Bununla ilgili yasal süreç işleyecek. 5 dönüm feda olsun ancak bunun sonucunda Istranca’da artık bütün işletmelerin ruhsatlarının iptal edilmesi lazım. Burada yok edilen taşın, kilin, kirecin tekrar geri getirilmesi mümkün değil. Oradaki tabiatın tekrar geri getirilmesine imkân yok. Biz bağcılık yapıyoruz ve bu bağcılıktan katma pahalı şarap üretiyoruz ve bunu yaparken ne buradaki taşı, ne kireci ne de kili yok ediyoruz. Buradaki kili, taşı yok eden işletmeler ‘kamu yararı’ kabul ediliyor. Bir de orman ve faunuya yok etme kararı veriliyor. Orada hayatlar yok oluyor ve geri gelmiyor” diye konuştu.
Çamlıca’nın avukatı İlhan Durmuş da kil ocağının 20 metre derinlikte hafriyat yaptığına dikkat çekerek “Kömür ocağının müsaadeli ve ruhsatlı toprağı ile bizim yerler ortasında 20 metre yaklaşma aralığı koyması gerekiyor. Bu arayı aşmışlar ve bizim parsellere girmişler. Bununla kalmayarak 20, 30 metrelik bir çukur var ve tarla oraya göçmüş. Şu an can tehlikesi var. Çiftçi de traktör de sokamazsınız. İlgili yerlere başvurduk. Kömür ocağını işleten kişi de oraya geldi. Onlar olaya para ve mutabakat problemi olarak görüyorlar ve bu tarım yerini ‘bize satın, buradan maden çıkartalım’ diyorlar. Buranın bir alınış emeli var. Bağ ekilmek için alınmış bir tarım yeri burası. Şu an oraya bağ ekmek de mümkün değil, bir anda her şey kömür ocağına yıkılabilir” diye konuştu.
ÇİFTÇİLER KURTULAMIYOR
Cumhuriyet
