İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tekrar yargılanması ve infazın durdurulmasına karar verilerek dokunulmazlığının kaldırılması için hazırlanan fezleke Adalet Bakanlığı’na gönderilen Enis Berberoğlu’nun avukatları, fezlekeye itirazda bulunmuştu. Fezlekede üç farklı suça yer verildiği hatırlatılarak Berberoğlu’nun yalnızca Yargıtayca onanmış olan TCK 329. unsuru uyarınca “Devletin güvenliğine ve siyasal faydalarına ait bilgileri açıklama” kapsamında yargılanabileceği gerekçesiyle yine fezleke düzenlenerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na gönderilmesi talep edilmişti.
OY BİRLİĞİYLE REDDEDİLDİ
İtirazı pahalandıran mahkeme, oybirliğiyle talebi reddetti. Mahkeme, Berberoğlu’nun TCK 329/1. unsuru uyarınca “Devletin güvenliği yahut iç yahut dış siyasal faydaları bakımından niteliği itibariyle bilinmeyen kalması gereken bilgilerini açıklama” hatasından 5 yıl 10 ay mahpus cezasıyla cezalandırıldığını, Yargıtay 16. Ceza Dairesince bunun onandığını belirtti. Kararda, mahkememizce yapılan yargılama sonunda 14 Haziran 2017’de TCK 330/1. uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, istinafın 9 Ekim 2017’de TCK 329/1. uyarınca 5 yıl 10 ay mahpus cezası verdiği, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde ise 20 Eylül 2018’de bu kararın onanarak katılaştığı anlatıldı.
Kararda, “İddianamede cezalandırılması talep edilen kanun hususlarıyla mahkememizce ve istinaf mahkemesince yapılan yargılamalar sırasında sanık hakkında uygulanan kanun unsurlarının yapılan değerlendirmelere nazaran TCK 328/1, 329/1 ve 330/1. olarak değişkenlik gösterdiği, bu nedenle mahkememizce düzenlenen fezlekeye her üç kanun unsurunun yazıldığı, yasama dokunulmazlığının yalnızca aksiyonlar bakımından kaldırılabileceği, kabahatin tüzel tasnifinin mahkemeye ilişkin olduğu dikkate alınarak fezlekede düzeltilecek bir konu bulunmadığı anlaşıldığından talebin reddine” sözleri kullanıldı.
Cumhuriyet