Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısındaki “Bizzat kendisi (Erdoğan) FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağıdır. Erdoğan neden Marmaris’te saklanır? Yaverleri zaten FETÖ’cüymüş. Yerini söylerlerdi. Peki o zaman niye Marmaris’e saklandı? Darbeyi biliyordu ve ne olur ne olmaz diye saklandı” sözlerinin Anadolu Ajansı, NTV, CNN Türk ve HaberTürk’ün sitelerinde; Aydınlık, Milliyet ve Hürriyet gazetelerindeki haberlerde ‘titizlikle’ ayıklandığını yazdı.
Bildirici, “Gazeteler, televizyonlar, internet siteleri sıra sıra. Dakikalar, saatler boyu haber veriyorlar güya. Gazetelerin sayfaları haberlerle kaplı. Ama bakıyorsunuz başka bir evrendeler sanki. Ya en olumsuz gelişmeleri, felaketleri bile ‘iyi’ bir tarafını bulup o yanından haber yapıyorlar ya da tümüyle görmezden geliyorlar. Asıl işlevlerini haber vermek değil gerçek haberlerin duyulmasını engellemek olarak görüyorlar galiba” düşüncesini dile getirdi.
Bildirici, “Kılıçdaroğlu’nun, Meclis’te yaptığı bu konuşma 15 Temmuz günü yayımlanan Akşam, Türkiye, Yeni Şafak, Sabah gazetelerinde hiç yoktu. Onun yerine Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan ve ailesinin vergi cenneti Man Adası’ndaki şirkete para transfer ettiği iddiası nedeniyle 197 bin lira tazminat ödemeye mahkum olduğu haberini yayımlamayı tercih etmişlerdi” görüşünü savundu.
Bildirici yazısında şunları kaydetti:
Anadolu Ajansı, NTV, CNN Türk ve Habertürk’ün internet siteleri ile Aydınlık, Milliyet ve Hürriyet ise “mış” gibi yapmışlardı. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı bölümleri yayımlamışlardı ama “Bizzat kendisi (Erdoğan) FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağıdır” cümlesini titizlikle ayıklamışlardı. En komiği de Milliyet’in başlığıydı; “Kılıçdaroğlu: Biz kavga istemiyoruz”!
Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’ı “FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı” olarak suçlamasını Cumhuriyet, “Bir numaralı siyasi ayak Erdoğan”, Karar, “FETÖ’nün bir numaralı ayağı sensin” başlıklarıyla birinci sayfadan görmüştü.
Pencere gazetesi de “Erdoğan, 15 Temmuz’un bir numaralı siyasi ayağıdır” başlığını kullanmıştı. Birgün, bu suçlamaya iç sayfadaki haberin spotunda yer vermiş, Sözcü ise bu cümleyi “Yaveri yerini biliyor ama fatura Sözcü‘ye kesiliyor” başlıklı haberin içinde yansıtmıştı.
Bu dört gazeteyi ve az sayıdaki televizyon kanalı ile internet sitelerini okumayanlar, -birçok konuda olduğu gibi- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan ile ilgili bu suçlamasını öğrenemeyecekler. Türkiye’nin “yeni normal” dönemindeki gazetecilik yeni normali böyle.
Ancak Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını hiç vermeyenler ile haberi veriyormuş gibi yapanları da birbirinden ayırmak gerek. Hiç yayımlamayanların tavrı net ama “mış” gibi yapanlar, okuru/izleyiciyi kandırmaya çalışıyor
Cumhuriyet