Helsinki Üniversitesi’nde geliştirilen aşının, buzdolabı sıcaklığında saklanabilmesi, üretim maliyetinin düşük olması ve sadece tek bir doz uygulanması üzere değerli avantajları bulunuyor. Fakat uzmanlar uygulama bakımından gerekli denetim sağlanmadığında dozaj konusunda sorunlar yaşanabileceğini söylüyor.
“KALICI BİR SAVUNMA OLUŞTURUYOR”
Aşıyı geliştiren takımın başında bulunan Helsinki Üniversitesi viroloji profesörü Kalle Saksela, aşının iğne ile tedavi olmaktan hoşlanmayan hastalar için yararlı olduğunu söyledi. Saksela, ucunda iğne olmayan bir şırıngayla direkt buruna enjekte edilen aşının üst teneffüs yolundaki mukoza zarında virüse karşı kalıcı bir savunma oluşturduğunu söylüyor.
Saksela, aşının beşerler üzerinde denenmesi gerektiğini, çünkü yalnızca fareler ve hemstırlar üzerinde tesirli olduğunu belirtiyor. Saksela aşıyı “umut verici” olarak nitelendirerek, “Bu aşı bedende yüksek oranda antikor üretilmesine sebep oluyor ve en azından laboratuvar ortamında koronavirüsü büsbütün etkisiz bırakıyor” dedi.
Uzmanlar aşının fareler üzerinde yapılan deneylerde başarılı olduğunu ve beşerler üzerindeki deneylerin bu yaz sonunda başlayacağını belirtti.
ERKEN DEVİRDE TEDAVİ AMAÇLANIYOR
Aşı ile insanların hastalanmasının önüne geçilmesi ve erken periyotta tedavi edilerek virüsün öbür insanlara bulaşmaması amaçlanıyor. Aşı insanlarda başarılı sonuçlar verirse şu anda kullanımda olan aşılara nazaran büyük bir gelişme olacak ve virüsün mutasyona uğraması engellenerek daha tehlikeli boyutlara ulaşması önlenmiş olacak.
Cumhuriyet
