Neresinden bakarsanız bakın değerli bir maçtı.
İster geçen yılın rövanşı deyin, ister bu yılın erken finallerinden birincisi, kazanan taraf avantaj sağlayacaktı.
O denli de oldu. İstim üstündeki Galatasaray, Başakşehir FK’yı ‘diri’ futbolcularıyla geçmesini bildi. Hakikaten yorulana kadar Falcao’su da, Arda’sı da, Feghouli’si de dört dörtlük oynadılar. Bilhassa Arda hızlanır ve nefes sorunun çözerse büyük avantaj. Hele Emre Kılınç’la yan yana oynuyorsa. Sivasspor’dan gelen bu genç adam 40 yıllık Galatasaraylı üzere. Arda ve ardındaki Saracchi ile harikulade ahenk içinde. O denli ki, Türkiye’nin en tesirli kanat oyuncusu Edin Visca’yı durdurdular.
Bu isimler ön plandaydı, fakat zımnî bir kahraman daha vardı alanda; o da hoş futbolunu, estetik bir golle süsleyen Belhanda’ydı. Faslı yıldız, 10 numara üzere değil de 6 ile 8 numara ortası oynadı. Savunmaya geldi adam kovaladı, oyun kurdu, bir de gol attı.
Elbette Galatasaray’da yorulanlar çıktıktan sonra sahne alan Babel ve Diagne ile mecburî olarak alana sürülen Lines’in bu kadar tesirli olması da enteresan.
Ve dünkü maçın aslan hissesini da iki stoper: Luyindama ile Marcao’ya verelim. Türkiye’nin bu yılki en iyi tandemi olma yolunda ilerliyorlar. Biri kusur yapıyor öteki imdada yetişiyor. Ayrıyeten hava toplarında da harikuladeler; maçı kıran penaltıyı da bu türlü bir topta Luyindama’nın üstelik Demba Ba’ya yaptırdığını unutmayalım. Bir parantez de kaleci Fatih için açalım. Üzerindeki tedirginliği atmış ve artık kritik atılımlar yapıyor.
Evet, Galatasaray 2’de 2 yaptı ve meskeninde oynayacağı Fenerbahçe derbisine 6 puanla çıkmanın avantajını yakaladı. Şayet seyircisiz saha avantajını da kullanırsa Cim-Bom, bu yılın en büyük favorisidir.
Geçen yılın şampiyonu Başakşehir için ritmini kaybetmiş demek kâfi. Heyecanları da yoktu, kulüpte bir şeyler makus gidiyormuş, kulağımıza o denli geldi, örneğin futbolcuların çok sevdiği çalışanı kovmuşlar. Bunlar iyi şey değil, bazen bir çay ocağı vazifelisi bile grupların olmazsa olmazıdır!
Cumhuriyet
